AK Parti Milletvekili Adil Çelik geçen gün Meclis kürsüsünde Danıştay bütçesiyle ilgili konuşuyor.
Söze şöyle başlıyor:
“Kurtuluş Savaşı’nda Balya Müfreze Komutanlığı görevi yapan Cafer Efe’nin torunu olarak konuşuyorum…”
Kuva-yı Milliye şehriyiz ya.. Hepimizin atası dedesi milli mücadelenin bir yerinde görev yaptı yani.
Ama bu işin havasını atmak politikacılara mahsus bir şey.
Danıştay bütçesiyle Cafer Efe’nin ne alakası olur?
Politikacıysan, bir yerden bağlantı kurarsın…
Bütçeyle ilgili konuşmayı izledim.. Bakalım dedesiyle Danıştay arasında nasıl bir bağlantı kuracak diye bekledim.
Bağlantısız.. Sırf laf olsun diye söylenmiş bir şey.
Bu satırları, Deli Şevket Paşa’nın (deli ve paşa lakabıdır) İstiklal Madalyası’nın tek mirasçısı ve koruyucusu bir torun olarak yazıyorum.. (Şevket’im O’ndan gelir.. Şevket Tarık’ım yani…)
Adil Bey, Meclis’te Balıkesir’i birlikte temsil ettikleri Mutlu Aydemir’e soruversin Deli Şevket’i; O anlatır…
Arz ederim.