
Y kuşağının son temsilcileri, bu şehri yavaş yavaş terk ediyor.
Balıkesir, nüfusu her geçen gün artan, üniversitesi sayesinde birçok öğrenci barındıran, yüz ölçümü büyük kendi küçük bir şehir. Nüfusun her geçen gün artmasını sağlayan insanların ise yaş ortalaması biraz yüksek. Burayı emeklilik hayatı için plan, program dahiline alıyorlar yani. Genç nüfus ise buradan kaçıp kurtulmak için fırsat kolluyor her an. Günümüz gençlerinin burada mutlu olmadığını, Balıkesir’de yaşayan herkes rahatlıkla görebilir. Bunun için sosyolog olmaya gerek yok.
***
90’lı yılların çocuklarından çok az insan kaldı Balıkesir’de. Belki 10 yıl önce göz göze geldiğin hemen herkesi sima olarak bilirdik. Şimdi ise tanıdık bir yüz görmek mutlu eder oldu. Y kuşağının son temsilcileri, bu şehri yavaş yavaş terk ediyor…
***
Ülke gündeminde geçtiğimiz Eylül ayından beri sadece siyaset var. Ondan önceki dönemler de çok farklı değildi, muhtemelen sonrası da farklı olmayacak. Seçim mevzularında havada uçuşan vaatler, gençlere sunulacak yeni iş imkanları, kültürel faaliyetlerin sayı ve niteliklerinde artış gibi söylemlerin hemen hepsi unutuldu. Seçim bitti, vaatlerle ilgili pek bir gelişme yok. Balıkesir gibi genç nüfusun fazla olduğu bir bölgede, kafeterya türü işletmeler dışında gidilecek bir yer yok. Adam akıllı bir park yok. Sosyalleşme sağlanacak bir ortam yok. Kültürel etkinlik neredeyse yok. Genç nüfusa hitap eden bir şehir değil artık Balıkesir.
***
Büyükşehir Belediye Başkanımız Yücel Yılmaz, geçtiğimiz günlerde SYAL’in mezuniyet törenine katıldı. Kürsüden gençlere, ‘’üniversiteyi bitirdikten sonra Balıkesir’e geri dönün, bıraktığınızdan çok farklı bir şehir bulacaksınız’’ dedi. Peki gençler neden geri gelsin? İş imkanı mı çok? Hayır. Huzur dolu bir kent mi? Hayır. Hitap ettiği yaş aralığının boş vaktini değerlendirebileceği bir etkinlik yok maalesef Balıkesir’de. Çay kahve içilsin, mağaza gezilsin.
***
Balıkesir’in gelişimi sadece sanayi alanında büyümeyle olacakmışçasına sanayiye bir yönelme var. Geri kalan her şey göz ardı edilmiş, şehirde yaşayan insanların tek eksiği sanayiymişçesine hareketler var. Tarım, turizm, kültürel faaliyet alanları gündemde değil, neredeyse hiç de olmadı. ‘’İşte efendim sanayi istihdam demektir, bu şehrin insanına, işsiz gençlerine bir iş kapısıdır.’’ İşsiz her gencin iş problemi sanayiyle mi çözülebilir? Başka bir alan yok mu Balıkesir’i daha ileri götürebilecek, bu şehrin insanının daha mutlu olacağı, betona, dumana, toza, pisliğe bürünmeyeceği başka sektör yok mu? Ondan sonra gençler bu şehri terk ediyor.
***
2019 yılında, alkol içilsin içilmesin tartışması yapıyoruz hala. Bu durumu aşan şehirlerde en azından farklı konseptlerde mekanlar olabiliyor gençlerin hem takılabileceği hem de iş bulabileceği. Laik devlet anlayışına hiç yakışmayan bu alkol konusundan dahi tartışma yaratılan ortamda gençler nasıl mutlu olsun? Nasıl eğlensin? Nasıl hayatlarını idame ettirsin?
***
Balıkesir’deki öğrenci sayısının hızla artmasını fırsat bilen birçok ev sahibi, geçtiğimiz yıllarda 500 – 600 lira raici olan evleri 1200 – 1300 liralardan kiralıyorlar. Burada yaşıyoruz, senelerdir bu memleketteyiz, emlak piyasasının bu kadar yüksek olabileceği bir yer değil Balıkesir. Bir dünya güçlükle buraya okumaya gelmiş, burada hayatını sürdürebilmek için çalışması gereken gençler var. Ve bu insanlar muhtemelen asgari ücret dahi alamıyorlar. Aldıkları maaş, kiraya faturalara anca yetiyor. Şimdi bu insan nasıl Balıkesir’in hangi sosyo-kültürel faaliyetinden faydalansın?
***
Alanı işletme ya da hizmet sektörü olmayan Balıkesirli birçok genç arkadaşımız kafeterya tarzı işletmeler açmaya başladı. Mantıklı ve hatta neredeyse zorunlu bir opsiyon. Kafe ve restoran başka bir seçenek sunulmuyor çünkü. Balıkesir, maalesef kültürel ve sosyal faaliyetler açısından geri kalmış ve ilerlemesi çok zor bir şehir. İstediğiniz kadar vizyon sahibi, girişimci biri olun, mevcut konjonktürde ilerlemek imkansız.
***
Bu nedenlerle Balıkesir’de yaşayan genç nüfusu burada tutmak çok zor. Üniversite bile öğrenciler için tam bir çile. Türkiye’nin en büyük kampüs arazilerinden birine sahibiz belki ama binalar arasında kilometreler var. Kampüs içi ulaşım imkanları kısıtlı, bir binadan bir binaya gitmek için yarım saatten fazla yürümek gerekiyor. Kampüs içinde yapılan etkinlik neredeyse hiç yok. Öğrencilerin sosyalleşebileceği tek alan yine kafeterya türü işletmeler. Hadi gelin de sevdirin bu şehri gençlere. Tutabiliyorsanız tutun burada. Şehir vizyonu gelişmeden, gençlere hitap eden bir şehir modeline geçilemez. Gençler de hayatlarını daha mutlu oldukları, imkanları daha iyi olan şehirlerde geçirir. Biz de sadece sanayi yatırımlarımız var diye seviniriz…