YEREL seçimlerde son düzlüğe girildi.
Partili Cumhurbaşkanı her gün birden fazla ilde meydan mitinglerinde cumhur ittifakı dışındakileri ‘illet-zillet-terörist’ suçlamaları ile seçimlere hiç olmadığı kadar asılıyor. Her şey iktidar gücünü koruma adına, yüzde 3-4 oy için.
Referandumdaki yüzde 52-48 dengesini korumak önemli. 52-48 dengesi oldukça katılaşmış; kim karşı bloktan yüzde 3-4 koparırsa kazanmış! olacak.
Koalisyonlar son bulacak denilerek ‘icat’ edilen sistem, seçim öncesi meydanlarda işbirliğini-koalisyonu zorunlu hale getirdi. Farklılıkları olduğu için ayrı parti olan partiler, zorunlu olarak farklılıklarını bir kenara bırakarak ortak hedef belirlemek durumunda-mecbur.
Genel seçimlerde kurulan yasal ittifaklar, yerel seçimlerde yasal olmadığı halde kuruldu. İttifakın gereği her iki ittifak bloku bazı illerde ‘ortak’ mitingler düzenliyor. Bunlardan biride bizim ilimiz Balıkesir.
Mitinglerin yapıldığı yer stadyumun önü; Kuvayi Milliye Meydanı.
CHP ve İP alanı ortak süslemiş. Platform Türk Bayrağı, Atatürk posteri ve İP görsel ağırlıklı, İP amblemi, İP; hep beraber ‘iyi olalım’ sloganı. CHP amblemi ‘Altı ok’un olmadığı, CHP’nin ‘Martın sonu bahar’ sloganı dışında CHP’ye ait bir şeyin olmadığı…
İki liderin fotoğraflarının miting alanına asılı olduğu… Parti bayraklarından çok Türk bayraklarının ağırlıkta, katılımın yüksek olduğu mitinge..
İki genel başkan aynı anda geldi, önce Büyükşehir adayı İsmail Ok, kentin sorunlarına yönelik 10 dakikalık bir konuşma yaptı.
Ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 23 dakikalık uzun olmayan kendisine yönelik eleştirilere karşı ‘Bay Kemal olmak koyla değildir ve milliyetçi olduğunu, ülkenin kum tanesine sahip çıkacağına’ yönelik konuşması…
Kemal Bey’den sonra kürsüye çıkan İP Genel Başkanı Meral Akşener, Erdoğan’ın kendisini dava ettiği ‘oy veren seçmene terörist dedin demedim suçlamalarına’ karşı, kendisine iletilen farklı toplum kesimlerinden ‘ben terörist değilim’ itirazlarını meydana taşıdı. 18 milyon oy almış siyasi partilerin, yerel seçime giderken, hepsine oy vereni de yöneticileri de terörist ilan etti’ dedi. 34 dakikalık daha interaktif bir konuşma yaptı.
20 ilçe adayının kürsüye çıkmasıyla son bulan miting daha çok ilçelerden katılımla fena sayılmayacak bir kalabalıkta, Erdoğan’ın mitinginden daha kalabalık olduğu görüşü hakim.
Habertürk yazarı üstadımız Muharrem Sarıkaya dahil herkesin cevabını merak ettiği soru, seçim ne olur? Sohbetimizde görüşümü Sayın Sarıkaya ile paylaştım. O da üç gündür bölgede olduğunu benim ‘seçim ortada gözüküyor, son düzlükte kim az hata yapar, kim psikolojik havayı iyi yönetirse onun alma şansı yüksek’ tespitime katıldığını ifade etti.
Sadece miting alanında değil, çarşıya çıktığımızda da herkesin sorduğu soru, ne görüyorsun, seçim ne olur?
İktidarları değiştiren en önemli etken ‘ekonomidir’ yani ‘insanın kendi cebi’; cepte de olağanın ötesinde ciddi sıkıntı, cepte cepken de delik olduğuna göre..
Ve fakat yerel seçim olmasına rağmen, yerel seçim gibi olmayan… Ekonomik kriz olmasına rağmen ekonominin aksine bu seçimler tamamen duygular, kutsallar, inançlar ve maneviyat üzerinden gidiyor.
Yerele değil, genele. Cebe değil, duygulara hitap ediliyor.
O nedenle duyguları kim daha iyi kontrol edebilir, kim daha iyi coşturabilirse, sanki o bir adım daha öne çıkacakmış gibi.
Genelde oldukça yaygın kanaat olan ‘iktidar seçimleri kaybetse de bırakmaz!’ ve benzeri ‘seçimleri kaybedeceklerini gördükleri anda ya seçimleri iptal ederler ya da her türlü entrikayı yaparlar’ görüşü Kuvayi Milliye Meydanı’ndan ayrılanların da ortak konusuydu. Bu aslında ülkenin ne kadar bölündüğünü, toplumun bir kesiminin ülkeyi yönetenlere karşı güvensizliğini yansıtan çok net bir tablodur.
Balıkesir’imiz için hayırlısı neyse onu, en iyisini diliyoruz…