
Tarım yatırımları konusunda üzüm ve zeytin zirveye oturmuş durumda. Hem devlet desteği hem de bu sektöre girmek isteyen kişilerin yaptığı yatırımlar sayesinde adından bahsettiren şaraplarımız oldu. Türk şarabı yavaş yavaş da olsa diğer ülkelerde bilinmeye başlandı. Dünyaca meşhur olduğu tescillenmiş Fransız şaraplarından daha lezzetli olduğunu söyleyenlerin sayısı hiç de az değil.
Ülkemiz, dünya çapında en çok üzüm yetiştirilen yerlerden biri. Gerek iklimsel gerek coğrafi gerekse toprak yapısı nedeniyle üzüm yetiştirmek bir hayli kolay. Nemli, ılık ve dağlık bölgelerin ülkemizde fazlaca olması, üzüm yetiştiriciliğini ileri bir noktaya taşıyor.
***
Üzümlerin kullanım alanı bir hayli geniş olduğundan dolayı, üreticinin zarar etme ihtimalinin az olması sektörü baya bir canlandırmış durumda. Özellikle tarımsal ürünler konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığı bu günlerde, üzüm bağlarına yatırım gelmesi ve üzüm üretiminin hızlanması, kötü günleri unutturur nitelikte.
***
Yaprağından sapına, çekirdeğinden köküne, olgunundan hamına cidden çok geniş bir kullanım alanı var. Üzüm çeşitleri hakkında son yıllarda daha çok bilgi sahibi olmamız, bu konuda çeşitli makaleler yazılması, üretimin boyutunu ve çeşitliliğini arttırmış durumda. Bizlerin en çok bildiği üzüm çeşidi sofralık dediğimiz tatlı ve yenilebilir olanıydı. Cinsinin ne olduğuna bile bakılmadan sadece renk ayrımı yapılarak tezgahlarda satışa sunulurdu. Daha sonra çekirdekli, çekirdeksiz ayrımı yapılmaya başlandı ama üzümün çekirdeklisi ne içindir çekirdeksizi ne içindir pek bilgi sahibi olunmadan yapıldı. Sonra renk tonlarının, üzümün tadına etkisi olduğunun farkına varıldı. Daha tatsız olanların yemek için uygun olmadığı anlaşıldı.
***
Üretim yerlerine göre üzümün tadında olan farklılık, gelişmekte olan bu sektörü kalite faktörüyle tanıştırmış oldu. Üzümlerin kalitesi, haliyle şarapların kalitesine yansıdı. Şarapların şişelerinde üzümlerin cinsini ve yöresini belirten ibareler yazılmaya, bu sayede şarabın kalitesini içmeden öğrenilebilir duruma geldi. Özellikle şarap yapımında kullanılacak üzümlerin yetiştirilmesine daha fazla özen gösterilmeye başlandı. Gösterilen özen haliyle daha kaliteli şaraplar elde etmemizi sağladığından, bağcılık sektörü iyice hareketlendi.
***
Üzüm yetiştirilmeye uygun araziler eskiden boş dururken, şimdi her yer üzüm bağı oldu. Bu durum ülkemizdeki şarapların markalaşmasını da hızlandırdı. Eskiden bilindik 8-9 marka vardı. Şimdi ise farklı isim ve formatlarda birçok şarap markası çıkıyor karşımıza. Bir de bazı bilindik markalar, kalitesiz olarak adlandırılan üzümlerden ürettikleri şarapları, kendilerine bağlı alt markalar aracılığı ile piyasaya sürüyor. İsmini duyduğumuz hemen her markanın, daha düşük kalitede ürettiği şarapları satışa sunduğu bir alt markası mevcut.
***
Günümüzdeki alkollü içecek fiyatları yüksek olduğundan dolayı, şarap herkes için ulaşılabilir bir içki konumuna geldi. Her bütçeye uygun şarap bulmak mümkün. Talep fazla olduğu için üretim arttı. Hatta üretim bir anda o kadar hızlı arttı ki birçok marka bağlarındaki üzümleri tüketip ithal üzümlerden şarap üretip alt markalarında pazarlamaya başladı. Bunun sürdürülebilir olmadığı öngörüldüğü için de üzüm yetiştiriciliği önem kazanmış oldu. Kenarda köşede parası olan birçok kişi küçük büyük demeden üzüm bağı almak için araştırmalara başladı.
***
Tarım yatırımları konusunda üzüm ve zeytin zirveye oturmuş durumda. Hem devlet desteği hem de bu sektöre girmek isteyen kişilerin yaptığı yatırımlar sayesinde adından bahsettiren şaraplarımız oldu. Türk şarabı yavaş yavaş da olsa diğer ülkelerde bilinmeye başlandı. Dünyaca meşhur olduğu tescillenmiş Fransız şaraplarından daha lezzetli olduğunu söyleyenlerin sayısı hiç de az değil. Üzüm üretimi için iklim koşullarının öneminden bahsetmiştik zaten. Türkiye’nin iklim koşulları Fransa’nın iklim koşullarından daha iyi üzüm yetiştirmek için. Bizim tek eksiğimiz şarap üretimi konusunda geri kalmışlığımız ve çağa ayak uyduramayışımızdı. Bu sorunu da çözmeye başladığımıza göre Türk şarabının dünya çapında bir bilinirliğe ulaşması yakındır.