SAVAŞTEPE yolu geçen gün üç can daha aldı.
Bir beton mikseri zincirleme kazaya sebep oldu.. Beş araç birbirine girdi.
BASKİ’nin Abone İşleri Daire Başkanı Mustafa Karakuzu, kurum şoförü Ali Erden ve Mesut Cüce adlı vatandaş hayatlarını kaybetti.
Araçlar tanınmaz halde; hurda bile denmez, o derece…
Bu yolda yakın zamanda başlayan bölünmüş yol çalışmaları sürüyor.
Geçen hafta Ulaştırma Bakanı yol şantiyesinde incelemeler yapmış, kırk kilometrelik yolun 7 kilometresinin tamamlandığını söylemişti.
Bu yol on yıl önce bitmeliydi.
Savaştepe’yi Balıkesir’e bağlayan tek güzergah.
Otoyoldan gitmek de mümkün tabi; paran yeterse.
Savaştepe yolu ağır vasıtaların vızır vızır gelip geçtiği bir yol.
Virajlarıyla, iniş çıkışlarıyla, tehlikeli noktalarıyla en iyi, en dikkatli sürücünün bile kaza yapma olasılığı yüksek.
Zincirleme kazada yaşamını yitiren vatandaşların sorumluluğu, bu yolun yapımını geciktirenlerin, öteleyenlerin omuzlarındadır artık.
Yani, sürücü hatası deyip geçemeyiz.
Kepsut yolu da böyledir. O yol da çok canlar aldı; almaya devam ediyor.
Bir yandan otobanlar, bölünmüş yollar, hızlı trenlerle ulaşımda çağ atlıyoruz.
Diğer yandan, il merkeziyle ilçesini birbirine bağlayan tek şeritli yollara mahkum oluyoruz!
AK Parti’nin oy deposu Dursunbey’i Balıkesir’e bağlayan yolda daha yeni başladı çalışmalar.
Kaç yılda biter artık, bilemeyiz.
Savaştepe, Kepsut, Dursunbey.. Bu üç kırsal ilçe iktidara çalışır. Üçünde de AK Partili yerel yönetimler işbaşında.
İktidarın beş milletvekili var ayrıca.
Bakan konuşunca elleri patlarcasına alkışlıyorlar ama..
Bu gecikmelerin ağır faturası var bir de.
Gidin canım siz gidin; Kazdağı’nın cam terasını falan inceleyin.
Tarlada domates toplama pozu verin bol bol.
Gecikmiş yatırımlara aldırış etmeyin.
Mesleğe yeni başladığımızda Susurluk yolunu yazıyorduk hep.
“Ölüm yolu” diyordu herkes.
Yıllar geçti, ne iktidarlar değişti, ne vekiller, ne bakanlar geldi geçti.
Bizim Susurluk yolu gecikti de gecikti.
Şimdi bölünmüş, genişlemiş, eli yüzü düzelmiş bir Susurluk yolu var; yıllardır gelip geçiyoruz.
..ve fakat giden canlar, dul kalan eşler, öksüz yetim çocuklar hâlâ ağlıyor, o eski yolda yitip giden canlara.
Bir de meşhur Bigadiç kavşağımız vardı eskiden.
Çevre yoluyla bağlantılı. O günün projesinde köprülü geçişler varsa da, ödenek yokluğundan yapılmamış.
Sinyalizasyon bile yok.
Hergün kaza haberleri geliyor, hergün canlar yanıyor.
Biz de hergün manşetlerden, köşelerden Bigadiç kavşağını gündeme taşıyoruz.
Düşünsenize; projede köprü var, para yok diye yapılmıyor.
İki trafik ışığı bile koyamıyorlar.
Günün birinde dönemin Valisi Alaaddin Yüksel duruma el attı.
Köprü falan olmadı tabi; ışık koydular sadece.
Balıkesir’in böyle yol hikayeleri çoktur.
O hikayelerin oluşmasında emeği geçen herkese selam ederim…