
Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU
BANDIRMA’nın Misakça Mahallesi’ni duymuşsunuzdur. Misakça Köyü demek daha doğru.
CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın köyü. Mübadelede Selanik’ten gelenlerin yerleştirildiği bir köyümüz.
Deniz kıyısında, maviyle yeşilin kucaklaştığı, pırıl pırıl bir köy Misakça.
Köyün eski bir camisi vardı. 2016’da elektrik kontağından çıkan yangında kül oldu.
Misakçalılar, yeni bir cami yapılmasını istedi.
Bandırma Belediyesi yangın bölgesini temizleyip hafriyatı kaldırdı.
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi yeni bir proje hazırlayıp Misakça Camisi’ni inşa etti.
Nisan ayının son günlerinde caminin açılışı yapıldı.
Misakçalılar, kompozit malzemeden mamul, farklı bir mimariye sahip camide ibadetlerini yapabiliyorlar artık.
Cami, modern görünümü ve yapısal estetiğiyle farkını farkettiriyor.
***
MİSAKÇA Camisi, belki de köyün bugüne kadar hiç görmediği geniş katılımlı bir organizasyonla açıldı.
Protokol açılıştaydı.
Misakçalı Havutça, Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, CHP’liler falan, hepsi açılıştaydı.
Büyükşehir Belediyesi inşa edip ibadete açtığı için, evsahibi olarak organizasyonu üstlendi.
Büyükşehir Belediyesi’ni, Başkan Vekili Faruk Özen temsil etti.
Hep birlikte kurdelayı kestiler.
Sonra Cuma namazı kılındı.
Ardından yemekler yenildi.
Tören bitti.
Buraya kadar her şey güzel.
***
SIKINTI ne?
Yangından sonra yeniden inşa edilen Misakça Camisi, 18 Ekim 2017’de ibadete açılmıştı zaten.
Açan kimdi?
Büyükşehir eski Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur.
Camiyi de Uğur yaptırdı.
Yani, O’nun döneminde inşa edildi.
18 Ekim 2017’de peşine çok sayıda partiliyi, meclis üyesini, Bandırma’daki dostlarını da katıp Misakça’ya gitti.
Köylülerle beraber yapımı tamamlanan camiyi inceledi.
Ardından “hayırlı olsun” deyip ibadete açtı.
Hep birlikte namaz kıldılar.
Misakca Camisi böylece ibadete açılmış oldu.
O günden beri cami açık.
***
YANİ, ibadete açılmış bir cami, aylar sonra yeniden ibadete açılıyor.
Bunu da geçtik..
Caminin yapımını üstlenen, projesini hazırlatan, inşaatını tamamlatan ve ibadete hazır hale getiren Ahmet Edip Uğur’un adı bile anılmıyor.
Ne Büyükşehir’i temsil edenler, ne İlçe Müftüsü, ne diğer protokol mensupları.
Açılıştan sonra mikrofonların uzandığı Namık Havutça ve Dursun Mirza hariç.
Havutça, caminin yapımında en büyük emeğin Edip Uğur ve Dursun Mirza’ya ait olduğunu söylüyor.
Dursun Mirza ise, İlçe Müftüsü’nün cami açılışında kul hakkından söz ettiğine dikkat çekerek, “Edip Uğur’un hakkını vermek gerekir; caminin yapımında büyük emeği var” diyor.
CHP’liler, Misakça’ya kazandırılan yeni cami için Sezar’ın hakkını Sezar’a veriyor.
AK Partililer vermiyor.
Adını bile anmıyor.
Tamam; Edip Uğur cebinden vermiyor sonuçta caminin parasını; Büyükşehir’in kasasından çıkıyor.
Yani, Misakça Camisi Balıkesirliler’in parasıyla yapılıyor.
Ama “ben yaparım” deyip temelinden çatısına her şeyini yeniden yaptıran, bu iş için emek, zaman ve mesai harcayan Edip Uğur’a kupkuru da olsa bir teşekkür etmek gerekiyor.
***
ŞİMDİ ikinci kez açılmasına gelelim.
Açılışı yapılmış bir camiyi yeniden açmak…
Uğur döneminde, bu mütevazı köyün camisi, mütevazı bir törenle açılmış.
Aylar sonra, Büyükşehir’in tören organizasyon ekipmanlarını seferber edip gösteriş yapmanın ne lüzumu var?
Tevazu.. tevazu.. Tevazu…