BEŞ YÜZ ELLİ GÜNÜN BEDELİNİ RİCA EDEYİM!.. « 10Balikesir

22 Ocak 2025 - 01:47

BEŞ YÜZ ELLİ GÜNÜN BEDELİNİ RİCA EDEYİM!..

BEŞ YÜZ ELLİ GÜNÜN BEDELİNİ RİCA EDEYİM!..
Son Güncelleme :

27 Temmuz 2018 - 15:53

Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU

SÜLÜS derler; askerliğe sevk belgesidir.

Şubede verirler eline.. Nerede, hangi tarihte vatani göreve başlayacağın yazılıdır.

Sene seksen dokuz.. Bir yıl tecille şubatın son günlerinde ilk tertip yolladılar bizi de.

Sekiz bin acemi düşmüş kışlaya; hepsi sırada.

Sabah altıya çeyrek kala falan sıra geldi; muayenemiz yapıldı, belgeler teslim edildi.

Hangi tabura, hangi bölüğe ayrılacağımızı belirliyorlar son kertede.

Evraklarda ‘yüksek okul terk’ yazılı.

“Herhalde erbaş eğitim merkezine yollarlar” diye aklımdan geçiyor.

Hava soğuk.. İlk kez yalnız başınasın işte.. Korku, heyecan, çarpıntı, üşüme, terleme, hepsi bir arada.

Kimseyi tanımıyorsun.

Ama herkes birbirine benziyor.

Boy ve kilo farklı da olsa, lacivert renkli kışlık acemi üniformasının içinde hepsi aynı.

Saçlar üç numara.. Bir iki numara büyük postalların ağırlığına alışmak günler alacak.

Üniformalar da zaten vücuda oturmuyor. Hangi beden denk gelirse onu giyiyorsun.

Estetiğin hiçbir önemi yok o saatte.

Koca salonda binlerce acemi sıra bekliyor.

Ağız, ayak, ter kokuları birbirine karışmış.

Sonunda ismim okunuyor.. İkinci tabur, Yedinci bölüğe yolluyorlar.

Neredeyse otuz yıl geçmiş; hâlâ unutmamışım yani bölük numarasını.

..ve öğreniyoruz ki, orası erbaş eğitim yeri değil.

Askerliği er olarak tamamlayacağız yani.

Olsun.. Vatani görev sonuçta.

Haa bu arada havacıydım ben askerde.. Uçarız, paraşütle atlarız, uçaklarla oynarız falan zannediyordum giderken.

Ne uçak gördük, ne paraşütçü.

Kütahya’nın kara soğuğunda, kırk günü tamamladık.. Ankara’ya, Basımevi Müdürlüğü emrine yolladılar.

Beş yüz elli günlük vatan görevini Başkent’te tamamladık.

 

***

BEŞ YÜZ ELLİ gün.. On sekiz ay ediyor.

On sekiz ay!

“Bitmez” diyorduk..  Beş yüz elli rakamının içine doldurdukları beş yüz elli kutu vardı küçük not defterlerinde.. Hergün bir kutuya çentik attık.

İlk günden son güne hergün nöbet tuttum; yalan değil.

Bozkırın sıcağında devriye gezdim.

Dize kadar kar içinde kulede bekledim.

Silahlık nöbetlerinde çaktırmadan kitap okuyordum; özür dilerim.

Gündüzleri Basımevi’nde çalış.. Geceleri tam teçhizat devriye at.

Özetle, yatarak geçirmedik askerliği.

Vatani hizmetin hakkını verdik.

 

***

NİYE yazdım bunları?

Bedelli muhabbetimiz var ya yine.

Yirmi beş ve üstü yaştakiler için..

On beş bin lira veriyorsun.. Yirmi bir gün askerlik yapıyorsun..

Olay bitiyor.

Bunda yine yirmi bir günlük temel eğitim faslı var.

Önceki bedellide meselâ, üniforma bile giydirmeden hallettiler işi.

Parayı ödedin, askerlikten yırttın.

 

***

TALİM sahasına koşar adım giderken, “Her Türk asker doğar” diye bağırırdık.

Asker milletiz netekim.

Profesyonel askerliğe doğru ilerleyen bir Ordu var ama, vatani hizmetin nihayetleneceğine ihtimal vermiyorum.

Bitmesin de zaten.

Ama bu işi, parası olan yırtsın, olmayan yapsın moduna getirmemek lazım.

Bizden öncekiler yirmi ay askerlik yaptı.

Onlardan öncekiler yirmi dört ay.

Şimdi bir yılda bitiyor.

Yüksek okul mezunuysan altı ayda aradan çıkıyor.

Bunu eşitlemek lazım önce.

Üç ay mı olacak, altı ay mı artık bilemem; temel askerlik eğitimiyle olay bitsin.

Ama bedelli olmasın.

Askerlik hizmeti, paraya tahvil edilmesin.

 

***

YİRMİ SEKİZ günü fazla bulup yirmi bir gün için günlerdir Meclis’te komisyon toplantıları falan yapıyorlar ya.

Neyle meşgulüz görüyorsunuz.

Beş yüz elli gün bilfiil bedel ödemiş olan milyonlarca yurttaş var.

Ha yedi gün eksik, ha yedi gün fazla.. Yirmi bir değil de yirmi sekiz olsun; ne fark eder?

Üniformayı giydiğinle çıkardığın bir olacak zaten.

Sadece yirmi bir gece farklı bir yatakta yatacaksın.

Yirmi bir gün annenin yaptığı yemeklerden uzak kalacaksın.

Ki kalmazsın; o yirmi bir günde en az on kere ziyaretine gelirler.. Pasta, börek, çörek getirirler.

Sevdiklerini özlemeye zamanın olmaz yani..

Yatçen kalkçen, yatçen kalkçen, yatçen kalkçen..

Hoooop evdesin!

Kebap…

 

***

BAŞLIĞI dikkat çeksin diye mahsus öyle attım.

Beş yüz elli günün bedelini rica ettiğim falan yok.

Vatan göreviydi, yaptık.

Bu ülkeye helâl hoş olsun.

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.