Sütlü tatlıları saymaya başladığımızda şüphesiz ki en başa sütlacı yazarız. Birçoğumuzun sütlü tatlılar ile tanışması sütlaç sayesinde olmuştur. Diğer sütlü tatlılara nazaran daha bilindik bir tatlıydı. Hamsiköy Sütlacının keşfinin ise oldukça ilginç bir hikayesi var.
***
Trabzon’un Maçka ilçesinin, Hamsiköy köyünde yaşayan iki arkadaş tarafından bulunuyor Hamsiköy sütlacı. Hacı Osman Çavuş ve Ahmet Efendi, 1900’lü yılların başında Hamsiköy’de lokanta işletiyorlar. Ahmet Efendi’nin rahatsızlanmasıyla arkadaşı olan Hacı Osman Çavuş, pirinci haşlayarak Ahmet Efendi’ye yediriyor. Şehre ulaşım zor, ülkenin zor zamanları, ilaç bulmak kolay olmuyor tabi. Haşlanmış pirincin iyi geldiği rivayet ediliyor. Daha sonradan Hacı Osman Çavuş, haşlanmış pirince süt ve şeker ekleyerek bir tatlı ortaya çıkarıyor. Kendi lokantasında satışa sunuyor ve kısa sürede bir hayli popüler oluyor.
***
Hamsiköy sütlacının neden bu kadar beğenildiğini anlama için ilk önce bölgeyi tanımak lazım. Hamsi, Trabzon ile özdeşleşmiş bir balık ancak köyün isminin bununla bir ilgisi yok. Çünkü köy denize, 54 kilometre uzaklıkta ve deniz seviyesinden 1200 metre yükseklikte. Zigana dağı eteklerinde, Hamsiköy, Çıralı, Güzelyayla, Dikkaya ve Başar köylerinin oluşturduğu beş köyün ortak adıdır. Rakımı 1200 metreden başlar 1600 metreye kadar çıkar. Köy, eskiden beş muhtarlıkla yönetildiği için Eski Türkçede beş anlamına gelen ‘’Hamse’’ kelimesi köye isim vermiş. Zaman geçtikçe de Hamsiköy olarak anılmaya başlanmış. Rakım 1200 metre, yollar bir hayli yokuşlu ve virajlı. Şehre inmek pek kolay olmuyor haliyle. Başlıca geçim kaynağı ise hayvancılık. Rakımın yüksek olmasından dolayı yoğun miktarda yağış alan bir bölge. Bu nedenle her yer hep yemyeşil. Hayvanlar yem ile değil, bölgede yetişen otlarla besleniyorlar. Doğal yollarla beslenen hayvanların sütleri de bugün içtiklerimizden çok daha lezzetli oluyor haliyle. Hamsiköy sütlacının lezzetli olmasının sırrı, Hamsiköy’ün otlarıyla beslenmiş hayvanların ilk sağılan sütüyle yapılmasındandır.
***
Hamsiköy, eskiden Trabzon – Gümüşhane otoyolunun üstendeydi. Bu nedene seyahat eden insanların sıklıkla uğradıkları bir yerdi. Şehirlerarası otobüsler mola için Hamsiköy’de durur, yolcular bu bölgede dinlenip, yemek yerlerdi. Bakıldığında turist popülasyonu epey fazlaydı. İnsanlar, gele gide Hamsiköy sütlacını öğrenmiş, bazıları sadece onun için seyahat eder hale gelmişti.
***
1977 yılında, Türkiye’nin en büyük tüneli olan Zigana Tüneli açılmıştı. Zigana Dağı, kötü hava koşullarında geçit vermez bir yoldu. Bir çok araç mahsur kalıyor, zor zamanlar yaşanıyordu. Tünelin açılması bu durumun önüne geçti elbette ama eski yol üzerinde kalan Hamsiköy, seyahat eden insanlardan mahrum kaldı. Barış Manço’nun ‘’7’den 77’ye’’ programına bile konu oldu bu durum. Hacı Osman Çavuş’un torunlarının işlettiği ‘’Konakoğlu Lokantası’’ 1977’den önce yemek ve sütlaç için saatlerce sıra beklenilen bir yer iken, bomboş bir dükkan haline gelmişti. Bu lokantaya uğrayan Barış Manço, Hamsiköy sütlacının unutulmasından endişe duyduğunu belirtmişti. Öyle de olmuştu. Tünel yapıldığı için Hamsiköy’e gelen insan sayısı epey bir azalmıştı. Hamsiköy’ün görkemli dönemleri bitmiş, köy sadece orada yaşayanlara kalmıştı.
***
2014 yılında Hamsiköy’ü ziyaret ettim. Hatta 4-5 gün konakladım orada. Doğası, insanı, ortam gerçekten büyüleyiciydi. İlk defa yeşilin bu kadar çok tonunu görmüştüm. Haziran ayında gitmeme rağmen baya soğuktu. Meşhur Hamsiköy sütlacını bilerek gitmiştim. Hamsiköy’ün her yerinde denedim. Bizim buralarda yediklerimizden çok farklı. Sütün tadı daha ön plandaydı. En beğendiğim ise Zigana tüneli yakınlarındaki Kardak Dinlenme Tesislerindeydi. Konakoğlu Lokantası, çıkan bir yangın sonucu kapanmış ve yıkılmıştı. Ancak Hamsiköy sütlacı ve Konakoğlu Lokantası şiirlere dahi konu olmuştur. Subutay Hikmet Karahasanoğlu’nun 1970 yılında kaleme aldığı şiir Hamsiköy sütlacının ve Konakoğlu lokantasının ne denli meşhur olduğunun göstergesidir.
‘’Meydandan kalktık mıydı saate varmaz Hamsiköy’deyiz
Konakoğlu’nda oturur baş başa sütlaç yeriz
Naraburnu’ndan eser bir rüzgar, olur içimiz tertemiz
Bu sene gidemiyorum, seneye birlikte gideriz.’’
***
Hamsiköy sütlacı, 2017 yılında, coğrafi işaret alarak tescillenmiştir. Hamsiköy sütlacı Türkiye’nin bilinen bir değeri olarak kayıtlara geçmiştir. 2017 yılından sonra Hamsiköy’e ziyaretler artmış ve bölge eski görkemine kavuşmuştu. Şu an Trabzon’un en turistik bölgelerinin başında geliyor. Doğal güzelliklerle iç içe, bir sürü otel yapıldı, firmalar bölgeye turlar düzenlemeye başladı. Hal böyle olunca Türkiye’nin her yerinde Hamsiköy sütlacı yapılmaya başlandı. Kayda geçmiş tarife bağlı kalarak yapılan her sütlacın Hamsiköy sütlacı olduğunu düşünüyoruz. Popüler olan her şeyden kazanç elde etmeye çalışanlardan dolayı lezzetler tabiri caizse ele ayağa düşüyor. Aslına uygun yapılan Hamsiköy sütlacını Hamsiköy dışında bir yerde bulmak pek mümkün değil. Uzun süre dayanması için kullanılan katkı maddelerinden dolayı, insanlar aldatılmaktadır. Bu durum hem kültürümüzü hem de hafızalarda kalan lezzetleri kötü etkiliyor. Yolunuz düşerse Hamsiköy’de sütlaç yemeyi ihmal etmeyin derim.