Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Musa Bilal toplu sözleşmeye imza atan yetkili sendikanın çalışanların hakkını korumadığını ileri sürdü. Bilal açıklamasında yetkilendirilmiş konfederasyonun kamu çalışanlarını enflasyon rakamlarına bakıldığında sıfır zamma mahkum ettiğini iddia etti.
2020-2021 yıllarını kapsayan toplu sözleşme sürecini değerlendiren Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Musa Bilal, çalışanların umduğunu bulamadığını ifade etti. Sağlık iş kolunda toplu iş sözleşmesinin sıfır kazanımla tamamlandığını kaydeden Musa Bilal, çalışanların birçok sorunun da çözülmediğini dile getirdi.
Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Musa Bilal yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“2020-2021 yılını kapsayan toplu sözleşme süreci kamu hakem kurulunun kararını açıklaması sonrasında tamamlanmıştır. Yetkilendirilmiş konfederasyonla kamu çalışanları hedeflenen enflasyon rakamlarına bile bakıldığında sıfır zamma mahkum edilmişlerdir. Sadece Ankara’da iki saatlik sözde bir iş bırakma eylemi ile bakanlığa cüzdan atanların Türkiye’de kamu sendikacılığının yüz karası oldukları bir kez daha net bir biçimde görülmüştür. Ne toplu sözleşme sürecini yürütebilmişler ne de memurun hakkını savunabilmişlerdir. Türkiye Kamu-Sen’in eylemse eylem gelin birlikte mücadele edelim, çalışanların kazanması için hep beraber ortak bir tavır koyalım” çağrılarına da kulak tıkamışlardır. Toplu sözleşme süreci bitince de ortalıktan kaybolmuşlardır.
MASADA KAYBEDENLERDEN HESAP SORULMALI
Sıfır zamma imza atanlar, hizmet kolumuza baktığımızda ise sıfır kazanım ile süreci bitirmişlerdir. Yeni hiçbir kazanım elde edemeyenler sıfırlanan döner sermaye, çalışanı memnun etmeyen yıpranma payı, düşük ücretler gibi temel sorunlar için hiçbir çaba göstermemişlerdir. Sözleşmelilere kadro, hizmetlilere memurluk gibi temel beklentileri umursamamışlardır. Temel talepleri geçtik göstermelik bile olsa bir tane dahi kazanım elde edemeyerek çaplarını göstermişlerdir. Sağlık çalışanları tükenmişlik sendromu içinde çalışma hayatını sürdürürken keyiflerine bakmayı makul görmüşlerdir. Yaşananlarla çalışanı düşünmeyen, sadece gemimiz yürüsün yeter mantığında olanların sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına bir şey veremeyeceği yine görülmüş, tarih tekerrür etmiştir. Tarihin tekerrür etmesi ne yazık ki ibret alınmamasının sonucudur. Çünkü çalışanlar kendilerine zulüm eden bu sözde sendikalara gerekeni yapmamışlardır. Unutmayalım ki bir yerde zulüm varsa orda zalim ve zulme razı olan mazlum da vardır. Zulme rıza göstermeyenler olursa zulüm de olmaz. Çünkü zulmün tek taraflı ortaya çıkması mümkün değildir. Toplu sözleşme süreci bitti ise şimdi söz kamu çalışanlarında, sağlık çalışanlarındadır. Masada memurun hakkını hiç eden, toplu sözleşmeyi hüsranla bitiren bu yetkilendirilmişlerden hesap sormalıdırlar. Ne zulme ne de zalime rıza göstermemelidirler.”