GELİŞMİŞ ülkelerin ekonomilerinin iyi olmalarının sebebi, üretebilmeleridir. Gerek tarımsal gıdalar, gerek hayvansal gıdalar, gerek teknoloji konusu ne olursa olsun üretebilmek, ülkelerin ekonomik açıdan kalkınmasını sağlar. Eğer ki konu tarımsal ve hayvansal ürünler ise, nüfus talebini karşılamak gerekir. Yani ülkedeki halk için üretmek ekonomiyi belli bir noktada tutar. Eğer ki ekonomi büyütülmek isteniyorsa, üretilen tarımsal ya da hayvansal gıdaları işleyip ya da paketleyip ihraç edebilmek gerekir. Aksi takdirde dışa bağımlı bir ülke olmak durumundayız. Dünya nüfusu hızla çoğalıyor. Günümüzde 7 milyar civarında olan nüfusun, 2050’li yıllarda 10 milyarı aşacağını belirtiyor uzmanlar. Nüfus artışı gelişmiş ülkelerde değil, gelişmeye devam eden ya da az gelişmiş ülkelerde artacak şeklinde hipotez sunuyorlar.
***
ŞEHİRLER BETONLAŞIYOR
TOPRAK VERİMSİZLEŞİYOR
NÜFUS her geçen gün artmakta, insanların en temel ihtiyacı olan barınma ihtiyacından dolayı, sürekli yeni binalar yapılmaktadır. Eskiden yeşillik olan bölgeler, şimdilerde şehirleşmiş, betonlaşmıştır ve toprak o alandaki verimini kaybetmiştir. Tarımsal faaliyetlerde ve hayvancılık endüstrisinde, ilaç ve hormon kullanımının sebebi, talebi arttırmak ve talebi hızlı karşılamaktadır. Ticari kaynaklı fikirler, ilaç kullanarak üretilen her türlü gıda maddesinin artmasına sebep olmaktadır.
Dünyadaki yeşillik oranı, geçtiğimiz 20 yıl içinde yaşayıp yaşayabileceği en büyük tahribi yaşamıştır. Böyle giderse de yaşamaya devam edecektir. En temel ihtiyaçlarımızdan birisi uğruna, diğerlerinden taviz veriyoruz.
Tarımsal faaliyetler açısından gelişmiş ülkelere bakıldığında, yoğun bir şehirleşme görülmektedir. Peki nasıl oluyor? Hem bu kadar betonlaşmış, neredeyse tarım yapabilecek yeri kalmamış devletler, nüfus talebini karşılamış ve ihracatını yapabilir hale nasıl ulaşmışlar?
***
GELİŞMİŞ ÜLKELER
TOPRAK KİRALIYOR
Orta ve Kuzey Afrika bölgelerinde bir sürü boş arazi bulunmaktadır. Toprağı işleyebilecek maddi güçleri olmayan devletler genellikle topraklarını ya satmakta ya da kiralamaktadır. Bu durum da gelişmiş ülkeler için tarımsal faaliyetleri ya da hayvancılığın yapılabileceği, geniş ve yeşil araziler demektir. İngiltere, Amerika, Birleşik Arap Emirlikleri, Singapur, Japonya ve Almanya gibi ülkeler, geri kalmış ve toprağını işleyemeyen ülkelerden toprak satın alarak tarımsal faaliyetleri bu alanda icra etmektedirler. Toprak satan ya da kiralayan ülkeler için ekonomik anlamda bir getiri demektir aslında. Hem devletin kasasına para girmesi hem de bölgedeki halkın istihdamı açısından güzel bir etkinliktir. Bunu sömürgecilik olarak görenler de var elbet. Tarımsal faaliyetler bakımından gelişmiş ülkeler ise, hem ürünlerini yetiştirebilecekleri alanlar bulmuş hem de bölge halkını istihdam ettirerek, iş gücü maliyetlerini düşürmüşlerdir.
Kongo, Sudan, Kenya, Nijerya ve Sudan gibi ülkeler, topraklarını işleyebilecek ekonomik kaynaklara sahip değillerdir. Bu sebepten dolayı çeşitli tarımsal işbirlikleri çerçevesinde, toprakların kullanım haklarını belirli bir süre karşılığında büyük devletlere devretmektedirler.
***
TÜRKİYE TARIM İÇİN
TOPRAK KİRALIYOR
Türkiye, az gelişmiş ülkelerden toprak kiralayan ülkeler arasındadır. 2016 yılında yaklaşık 780 bin hektar tarım arazisi 99 yıllığına Türkiye Cumhuriyeti’nin hizmetine sunulmuştur. Son derece verimli olan topraklarda tropik meyve sebzeler yetiştirmeyi planlamaktadırlar. Bunun sebebi ise, iklim ve doğal koşulların bu tip meyve sebzelerin yetişebilmesine müsait olmasıdır. Avokado, mango, ananas, kanola ve yağlı tohum gibi ürünler, dış pazarlardan geldikleri için ülkemizde çok pahalı konumda. İlk olarak hedef, bu tip tropik meyve ve sebzelerin ülkede daha ucuza satışa sunulmasıdır. Fakat sonraki dönemlerde yapılacak olan anlaşmaların da etkisiyle Türkiye bandrollü tropik meyve ve sebzelerin ihracatına başlanabilir. 780 bin hektar arazinin hepsi tarımsal aktiviteler için ayrılmak yerine, hayvancılık ve balıkçılıkta da kullanılabilecek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve özel sektör iş birliği halinde gerçekleşecek bu proje. Arazide çalışacak kişiler de Sudan halkından olacak. Böylelikle onlara da istihdam sağlanmış olacaktır.
Gelişmiş ülkelerin yıllardır yaptığı bir uygulamaya bizim de dahil olmamız gurur verici bir olay olarak nitelendirilebilir. Şehirleşmenin hızla büyüdüğü ve tarımsal arazilerin katledildiği dönemlerde bu uygulamalar az da olsa insanların yüreğine su serper vaziyettedir.