MAZİYE BİR BAKIVER, NELER NELER YIKILDI! « 10Balikesir

5 Ekim 2024 - 08:55

MAZİYE BİR BAKIVER, NELER NELER YIKILDI!

MAZİYE BİR BAKIVER, NELER NELER YIKILDI!
Son Güncelleme :

12 Ekim 2018 - 11:27

100 defa

Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU

ALIŞKANLIKLARIMIZI çabuk terk etmeyiz.

Alışmışız neticede.. Alışılmadık şeyler yaşamımıza girince huzursuz oluruz.

Kent yaşamı için de geçerli bu.

Yılların alışkanlıkları bir anda değişince..

Kızarız.

Bu kere ‘statükocu’ derler bize.. Değişime falan karşıyızdır ya!

Yok yok, kentsel gelişmenin önünde engel değiliz.

Gelişmeyi, kendi istekleri doğrultusunda bize dayatanlara karşıyız; hepsi o.

 

***

BİR arkadaş 10. 10. 2010’da ilk kez kutlanan ‘Balıkesirliler Günü’ne gönderme yapmış Facebook’ta.

Şöyle diyor:

“Parkını mahvettiren, Kervansaray ve Hal binasını yıktıran, (Çamlık’a hiç girmiyorum) koca köy Balıkesir susuz.. 10.10 Dünya Balıkesirliler Günü kutlu olsun…”

Değişim – gelişim adıyla Balıkesir’e reva görülen bu yıkımlardan fazlası var tabi.

Bu örneklerle ilerleyelim.

 

***

KİM ne düşünür bilemem, ama Atatürk Parkı eski haliyle daha doğaldı.. Daha yeşildi.. Daha ağaçlık, daha gölgelik, daha tertemizdi.

2004 – 2009 döneminin Belediye Başkanı merhum Sabri Uğur, “bu park Balıkesir’e yakışmıyor” deyip peyzaja girişti. Ağaçlardan arındırılmış, doğallığı bozulmuş, çoraklaşmış bir park çıktı karşımıza.

O yıllarda çok yazıp çizdik, eleştirdik.. Hâttâ eskinin İlyaslar Mezarlığı’ndan parka dönüştürüldüğü için çok kemik çıktıydı hafriyatta.. Bundan fazlası olduğunu da söyledik; “Atatürk Parkı’nın altında tarih yatıyor” dedik.

Merhum Sabri Uğur, “kemikten başka bi şey yok” diye karşılık verdi.

Kemikten fazlası vardı.

Kepçeler, çok eski dönemlere tarihlenen buluntuları eşeledi. Meselâ asırlar öncesinden kalma bir fırın duvarı çıktı ortaya. Tam da 1940’ların başında  Balıkesir’in kent planını hazırlayan Ernest Egli’nin raporunda yazdığı gibi..

O da İlyaslar Mezarlığı denilen şimdiki parkta sondajlama yapmış, çeşitli tarihi buluntulara rastlamış, depremlerle çatısı temelin altında kalan bir fırının varlığından söz etmişti, Balıkesir için hazırladığı raporda.

Tarihin üstü örtüldü.

Park alanı metal bariyerlere çevrelenip içeriye girmenin yasaklandığı günlerde, bölgeden çeşitli arkeolojik parçaların çıktığı, moloz artıklarıyla birlikte şehir dışındaki bir hafriyat sahasına döküldüğü konuşuluyordu hep. Bunları da yazdık çizdik. Önünü arkasını soran eden olmadı hiç.

Parkın şimdiki hali malum..  Eski park, çoğumuzun alışkanlığıydı.

Şimdi çoğumuz parktan uzak duruyoruz.

 

***

KERVANSARAY’a gelelim.

Eski kartpostalların olmazsa olmazı..

Balıkesir’in bir nevi simgesi..

Cumhuriyet Meydanı’nın dairesel şekline uygun kıvrımıyla Balıkesir’in mimari değerlerinden bir tanesiydi.

Otel ve restaurant olarak kullanıldı uzun yıllar.

Bahçesinde pek çok Balıkesirli’nin nikahı, düğünü oldu.

Eşrafın akşam muhabbetlerinde bir numaralı mekandı.

Pek çoğumuzun güzel hatıraları vardı.

Sabri Uğur’un “Balıkesir’i değiştireceğim” iddiasına kurban gitti.

Yıkıldı.

Şimdi yerinde hamburgerci var.

 

***

SEBZE HALİ’nin yıkımıysa, İsmail Ok’un Belediye Başkanlığı’na denk geldi.

Balıkesirli’nin alışveriş alışkanlıklarının sembolüydü.

Kasabıyla, manavıyla, şarküterisiyle, bilmem nesiyle alışverişin, ve dahi ticaretin merkeziydi.

Sonradan eklenen bölümleriyle çirkin bir görüntüsü vardı, doğruya doğru.

Eklentileri kaldırdığında, ana yapının mimari özgünlüğü ortaya çıkacaktı.

Yıkmayın diye yalvardık.. Hâttâ kültür merkezi gibi bir şey yapalım dedik hep. Bu minvalde bazı görseller koydular önümüze ama, yıkmak daha kolay geldi.. Yerle bir ettiler Hali.

Şimdi yerinde meydan var; ne kadar meydan denirse artık.

Meydanı meydan yapan çeşitli unsurlar vardır; oraya meydan demek yürek ister!

 

***

GİTMESEK de, görmesek de bir Çamlık’ımız vardı.

Ağaçlık, yeşillik, tepelik, doğal bir yerdi.

Zaman zaman yangınlar çıkar, birkaç ağaç kül olurdu falan ama, Çamlık, adı gibi çamlıktı yani.

Şimdi tıpkı Atatürk Parkı gibi doğal olmayan bir peyzajla çoraklaşıyor.

Eski Balıkesirliler’in olağanüstü hallerde çıkıp toplandıkları yermiş Çamlık.

Kulaktan dolma bir bilgi: Eski Balıkesirliler, Çanakkale’yi döven topların sesini dinlemek için çıkarlarmış Çamlık’a.. Top sesleri duyulurmuş; öyle diyorlar.

Kırk yıldır orada duran Atatürk Anıtı’nı da yıktılar.

 

***

ELLİ İKİ EVLER’in o güzel müstakil yapıları yok oldu meselâ.

Yerlerine koca koca apartmanları diktiler.

Yirmi altı Evler diye bir bölge vardı; bahçeli müstakil konutların bulunduğu..

Şimdi onların yerinde apartmanlar, öğrenci yurtları, kafeler falan var.

O güzelim yapılar, inşaat rantına kurban gitti.

İsimleri kaldı yadigar.

 

***

FACEBOOK’ta ‘susuz Balıkesir’ diye yazmış ya arkadaş.

Sütlüce’deki ana su hattı bir ayda üçüncü kez patladı.

Orası patlayınca, Balıkesir’in yarısı susuz kalıyor günlerce.

Bu satıları yazarken boru yine patlamıştı ve musluklar akmıyordu.

Hem de 10.10 Balıkesirliler Günü’nde!

Demek ki ortada beceriksizlik var.. Mühendislik hataları var.

Aynı yerde zırt pırt arıza oluyorsa, bir yerde yanlış yapılıyor demektir.

Yanlışın sorumluları, halkın huzurunda ne olup bittiğini açıklamalı.

 

***

SU dedik ya.. Aklıma BALSU geldi.

Onu da yok ettiler malum.

Ayvatlar’dan gelen tatlı suyun aktığı BALSU çeşmelerimiz vardı.

Balıkesirliler bu çeşmelerin başında kuyruk olur, bidonlarını doldururdu.

Tertemiz, pırıl pırıl su akardı her yerde.

Balıkesir’in içme suyu için gönüllü olmuş, uzun yıllar şehrin içme suyu ihtiyacını karşılamış, bu önemli hizmeti bir tek hayır duası uğruna üstlenmiş değerli büyüklerimiz vardı.

Hakları, emekleri, mücadeleleri asla unutulmamalı.

Vefat edenlere Allah’tan rahmet, hayatta olanlara sağlıklı bir ömür diliyoruz.

BALSU mevzumuz da Sabri Uğur döneminde bitti.

Plastik damacanaların hayatımıza girdiği günlere denk gelir…

 

***

BİZ DE hızla eskiyoruz.. O yüzden zaten ikide bir eskiye dair döktürmelerimiz.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.