
Üzerinde yaşadığımız toprakların tarihi binlerce yıl öncesine dayanmakta. Bizden önce burada olan medeniyetlerin, bu topraklar üzerinden dünyaya kattığı değerler ortada. İlk tarım bu topraklarda yapılmış, ilk ibadethane bu topraklarda, ilk defa hayvancılık bu topraklarda yapılmış, para bu topraklarda bulunmuş. O tarihlerde dünyanın seyrini değiştiren birçok şeyin ilki bu topraklardan çıkmış. Mazisi ve kültürü bizden çok öncelere dayanıyor yani. Bizlerden önce yaşamış olan medeniyetlerden öğrendiklerimle, onlardan arta kalan bilgi kırıntılarıyla, büyüklerimizden duyduklarımızla yaşamlarımızı idame ettirmeye çalışıyoruz bu topraklarda.
***
İlk tarım, bulunduğumuz coğrafyada ortaya çıktığından ilk tahıllar bu topraklarda yetiştiğinden dolayı, yemek kültürümüz genellikle tarıma dayalı olarak şekillenmiş. Zamanında herkes ekip biçmiş, üretmiş. Günümüzde ise birçok şey teknoloji sayesinde ayakta kalabiliyor. Teknoloji sayesinde ayakta duran ve teknolojiye rağmen ayakta duran şehirlerimiz var. Teknoloji sayesinde sanayi gelişti, sanayiden faydalanan şehirler tarımsal üretimi ikinci hatta üçüncü geçim kaynağı olarak gördüler. Bir de sanayileşmeyen, bütün gelirini tarımsal üretimden elde eden şehirlerimiz var. Bu şehirler, teknolojiye rağmen gelişebilen şehirlerimiz.
***
Anadolu coğrafyası, farklı kültürlerin, farklı iklimlerin, farklı tekniklerin olduğu bir yerdir. Bu nedenle birçok yörenin yemeği birbirine benzer. Yöresel bir yemeğin içindeki malzemeler bölgelere göre farklılık gösterebilir ama o hala aynı yemektir. Balıkesirlilerin bizim dediği bir yemek mesela; tirit. Siirtli çıkıp tirit bizim diyor, Sivaslı çıkıp bizim diyor, Hataylı, Erzincanlı, Muşlu, Muğlalı hepsi tirit üzerinde hak sahibi olduğunu rahatlıkla iddia edebiliyor. Haklılar da. Hemen her yörede vardır tirit. Kimi maydanozlu yapar, kimi dana etli, kimi kuzu etli, kimi domatesli, kimi biber salçalı. Her yörenin kendine has tirit yapma yöntemi vardır. Yine biz Balıkesirlilerin bizim dediğimiz keşkek… Doğu Anadolu başta olmak üzere, ülkenin birçok yerinde keşkek yapılır. Hiçbir yöreninki bir diğerine benzemez ama isimleri aynıdır. Aynı çatı altında buluştuğumuz ortak değerlerimizden birkaçı sadece bu yemekler. Çünkü hepimiz aynı coğrafyada başladık yaşama. Tek bir yerden çıkıp daha sonra dağıldık bölge bölge. Yemeklerimizin birbirine benzemesi, aynı olması kadar doğalı yok. Kimin toprağı neyi yetiştirmeye elverişliyse onu koyar yemeğine. Böylelikle o yemek o yöreye ait diye adlandırılır.
***
Doğu Anadolu bölgesinde genellikle küçükbaş hayvanlar yetiştirilmeye elverişlidir. Bu nedenle İç Anadolu’nun dana eti kullanarak yaptığı yemekler, Doğu Anadolu’da koyun ya da kuzu etiyle yapılmaktadır. Kültürel olarak benzerliklerimiz var ama bunlar kendi içlerinde farklılıklar oluşturmaktadır.