Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan belediye başkanlarına hitap ettiği konuşmasında, her türlü şaibeden uzak durmaları çağrısı yaparak, “Bunun için sizlerden tüm çalışmalarınızı, tüm gayretlerinizi tüm hesaplarınızı 2024’te yapılacak mahalli idareler seçimine değil 2023 haziranındaki seçime göre ayarlamanızı istiyorum. Son seçimlerde CHP’ye geçen belediyelerin şehirlerimize nasıl ağır maliyetler getirdiğini hep birlikte takip ediyoruz. Ne ülkemizi ne milletimizi, ne şehirlerimizi ne de partimizi böyle bir durumla karşı karşıya bırakmaya hakkımız yoktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam’da düzenlenen Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısında konuştu. İstişare toplantısının hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, “AK Parti, belediyelerdeki başarısıyla milletimizin gönlüne girmiş, oradan merkezi yönetime yürümüş bir partidir. Yakın tarihimiz bize belediyelerde başarısız olan bir partinin merkezi yönetimde de tutunamadığını göstermektedir. Çeyrek asrı aşan bu yürüyüşümüz boyunca vereceğimiz hizmetleri konusundaki hassasiyetimiz hiçbir zaman azalmadı. Hangi görevde olursak olalım ülkemizin 81 vilayetin tamamında ki belediyeleri özellikle de kendi belediyelerimizi yakından takip ettik. Bugün de ülkemizin 30 büyük şehrinin 15’i, 51 ilinin 25’i, 519 Büyükşehir ilçesinin 304’ü, 403 ilçesinin 238’i AK Partili kadrolarca yönetilmektedir. Cumhur İttifakı olarak baktığımızda bu rakamlar büyükşehirlerde 16 belediyeye, illerde 35 belediyeye büyükşehir ilçelerinde 361 belediye, diğer ilçelerde 313 belediyeye çıkıyor. Beldelerle beraber ülkemizde nüfusun yüzde 64’üne dördüne denk gelen toplam 1390 belediyenin 1041’inin Cumhur İttifakı’nda olması olması milletimizin ülkeyi yöneten cumhurbaşkanına ve onun ittifakını olan güvenini de göstermektedir” dedi.
“Son seçimlerde CHP’ye geçen belediyelerin şehirlerimize nasıl ağır maliyetler getirdiğini hep birlikte takip ediyoruz”
Belediye başkanlarına hitap eden Erdoğan, “Bu başarıyı artırarak sürdürmemiz şart. Merkezi yönetimde ne kadar güçlü olursak belediyelerimizi de o kadar iyi destekleyebiliriz. Bunun için sizlerden tüm çalışmalarınızı, tüm gayretlerinizi tüm hesaplarınızı 2024’te yapılacak mahalli idareler seçimine değil 2023 haziranındaki seçime göre ayarlamanızı istiyorum. Son seçimlerde CHP’ye geçen belediyelerin şehirlerimize nasıl ağır maliyetler getirdiğini hep birlikte takip ediyoruz. Ne ülkemizi ne milletimizi, ne şehirlerimizi ne de partimizi böyle bir durumla karşı karşıya bırakmaya hakkımız yoktur. Bunun için hep birlikte daha çok çalışacağız, genel merkezimizde, il ve ilçe teşkilatlarımızda, belediyelerimizde mahalle temsilcilerimizle bu şehirlerimizde adeta bir duvarın tuğlaları gibi birbirimizi destekleyerek, birlik ve beraberlik içinde hedeflerimize doğru yürüyeceğiz. Şunu unutmayalım; birlikte rahmet ayrılıkta azap olduğu gerçeğini asla aklımızdan çıkarmadan işimize bakacağız. Teşkilatlarımızda belediyelerimizin birlikte çalıştıkları hiçbir yerde kaybetmek diye bir durum söz konusu olamaz, nerede böyle bir sıkıntı yaşanıyorsa altını kazıdığımızda teşkilatlarımız ,milletvekillerimiz, belediyelerimiz arasında böyle bir tablo karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
“Belediye başkanına gurur, kibir asla yakışmaz; biz tevazu ehli olmaya mecburuz”
AK Parti’de siyaset yapan, görev üstlenen herkesin kendi kişisel kariyerinden önce ülkesine ve milletine karşı sorumluluklarını düşünmek ona göre davranmak mecburiyetinde olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Birbirimizin başına, sırtına, ayağına basarak değil birbirimizle el ele kol kola, gönül gönüle vererek çalıştığımızda hayırlı bir iş yapmış olur büyük başarılara imza atabiliriz. Aksi takdirde ne olacağını görmek için tarihe bakmak yeterli. Yani belediye başkanına gurur, kibir asla yakışmaz. Biz tevazu ehli olmaya mecburuz, aksi taktirde sorun katlanarak büyür. Eninde sonunda gideceğimiz yer neresi toprak. 1.85 boyundayım dolayısıyla mezarım da ona göre büyük olacak. İlahi neyse olacak onu kimsenin değiştirmeye gücü yetmez dolayısıyla biz her zaman ne diyoruz, biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Onun için teşkilatlarımızın ahenk içinde çalışması konusunda vereceğiniz katkılar için her birinize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Size olan güvencimi, itimadımı, umudumu boşa çıkarmayacağınıza yürekten inanıyorum. Belediyelerin ülke yönetimine giden yoldaki önemini sadece biz görmüş değiliz muhalefet tarafı da aynı gerçeği görüyor, bunun için var gücüyle bu alana yükleniyor. Bizden farklı olarak onların yaptıkları icraatlar, verdikleri hizmetler, ortaya koydukları eser üzerinden değil sadece ve sadece kamuoyunu yönlendirme faaliyetleri ile bunu yapmaya çalışıyorlar. İşte bu ara bir 80 bin TL daha kazandım. Adamın işi gücü yalan, adamın işi gücü iftira. O iftira attıkça, o yalan söyledikçe yargıda sağ olsunlar onlarda kararlarını olumlu şekilde veriyorlar. Her birinin başına birer ajans dikmişler. Ve o ajanslara yaptıkları ödemelerin hadi hesabı yok. Yapılmamış işlerin, verilmemiş hizmetlerin propagandasından başka bir şeyle uğraşmıyorlar.”
“Kağıttan yapılmış bir gemiyi suyun yüzeyinde belli bir müddet yüzdürebilirsin ama bir süre sonra kağıt suyun ağırlığını taşıyamaz hale gelecek ve o gemi batacaktır” diyen Erdoğan, “Muhalefet belediyelerinin durumuna böyle bir yıl yalanla cila ile bizim yaptığımız işleri kendilerine mal ederek idare ettiler, İstanbul’da, Ankara’da bunu yaptılar, aklınıza neresi gelirse. ikinci yıl artık makyajla dökülmeye başladı, hakikatler ortaya çıkmaya başladı. Emin olun önümüzdeki yıldan itibaren bunları artık insan içine çıkacak yüzleri varsa kalmayacaktır. Gerçi balık baştan kokar misali genel başkanlarına bakıp belediye başkanlarının akıbetini kestirmek mümkün. CHP Genel Başkanı’nın belediyecilik anlayışını ortaya koymak bakımından şu örnekle tek başına yeterlidir. CHP Genel başkanı geçtiğimiz haftalarda malum Şanlıurfa’ya gitmiş meydanı boş bulunca da kendince esip gürlemiş sonra sözü tarıma getirip belediyeyi bize verin çiftçiye elektriği bedava yapalım. Hadi Şanlıurfalı palavrayı tutmadığı için belediyeyi bunlara vermedi. Peki çiftçilerimizin yoğun elektrik kullandığı Hatay gibi, Adana gibi, Antalya gibi pek çok şehir sizin belediyelerinizin yönetiminde bakınız. Daha İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir’i saymıyorum. Yapın elektriği bedava, elinizi tutan mı var? Tabii burada önce çözülmesi gereken birkaç sorun var.
Elektrik üretimi, dağıtımı Enerji Bakanlığımızın gözetiminde ilgili kamu kuruluşları ve özel sektör tarafından yapılıyor. İkinci sorun belediyelerin böyle bir görevinin bulunmaması. Velev ki böyle olsa bile daha kendi şehirlerinin yolunu yapmaktan, çöpünü toplamaktan, suyunu akıtmaktan, kanalizasyon ve su giderlerinin altyapısını inşa etmekten aciz CHP’li belediyelerde bu işe sıra bile gelmez. Üçüncü sorun CHP genel başkanının namus sözü verdiği her konu gibi bunu da arkasını dönünce inkar edecek olmasıdır. Hatırlarsanız bu zat 2019 seçimleri öncesinde CHP’nin kazandığı belediyelerde tek bir kişinin bile işinden çıkartılmayacağını, tek bir kişinin bile ekmeğinden edilmeyeceği konusunda namus sözü vermişti. Seçimden sonra ise sadece İstanbul’da 15 bin kişiyi ekmeğinden etti. Namuslusun ya hadi önce sen bunun bir gereğini yap bakalım. Ne oldu bunun yerine de çoğu kim olduğu, ne olduğu belli olmayan, bir kısmı terör örgütleri ile iltisaklı çıkan 45 bin kişiyi belediyeye doldurdular. Bu tablo CHP Genel Başkanının namusunun kendi belediyesi tarafından ayaklar altına alındığının ifadesi değil de nedir? Velhasıl belediyecilik genel başkanından belediye başkanına kadar her kademesi ile bir partinin vizyonunu yönetim becerisini ahlakını millete bakışını en iyi gösteren alan AK Parti yönetimi ve belediyeleri ile CHP yönetimi ve belediyelerin karşılaştıran herkes bu farkı görecek, ülkenin geleceğini kime teslim edebileceğini, bunun muhakemesini, muhasebesini en iyi şekilde yapacaktır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler duruşunuzla, işinizde, ilişkilerinizde işte bu kritik sürecin en önemli belirleyici konumundasınız. Ülkenin Cumhurbaşkanı ve partimizin genel başkanı olarak ihtiyaç duyduğunuz her an yanınızda olduğumdan olacağımızdan şüpheniz olmasın. Yerel Yönetimler Başkanlığımızın 14 kişilik ekibi kendi sorumluluk alanlarındaki belediyeleri yılda birkaç kez yerinde ziyaret edip sorunları ve talepleri belirliyor. Şehir destek programları ve anketlerle belediyelerimizin çalışmaları ve belediye başkanlarımızın kamuoyu algısı konusunda kapsamlı analizler yapılarak sonuçlar kendileri ile de paylaşılıyor. Aynı şekilde yerel Yönetim Başkanımız sürekli belediyelerimizle temas halinde. Biz de istişare toplantılarıyla, il ziyaretleri ile ve çeşitli vesilelerle sizlerle zaman zaman bir araya geliyoruz. Son dönemde Yerel Yönetimler Başkanlığımızca başlatılan gençlik faaliyetlerini de önemli bir adım olarak görüyoruz” dedi.
“Amacımız belediyelerimizin hizmetlerini daha etkin şekilde sürdürmelerini, teşkilatlarımızda daha yakın çalışmalarını sağlamak”
Ankara’da yeni açılan Başkent Millet Bahçesinde düzenlenen Gençlik Festivali’ni önemsediğini ve örnek olarak gördüğünü kaydeden Erdoğan, “Amacımız belediyelerimizin hizmetlerini daha etkin şekilde sürdürmelerini, teşkilatlarımızda daha yakın çalışmalarını sağlamak. Tespit ettiğimiz yanlışları affetmediğimiz gibi hayata geçirilen güzel faaliyetleri de yakından takip ve takdir ediyoruz. 2019 seçimlerinden bu yana AK Parti saflarına diğer partilerden 40 başkanın katılmış olması aramızda oluşturduğumuz bu güzel iklimin etkilediğini işaret ediyor. Rabbim hepinizden razı olsun. İstişare toplantılarımız aynı zamanda tecrübe aktarımı, güzel örneklerin paylaşımı, daha iyiye ulaşmak için fikir alışverişi yapma zeminidir. Bir süre önce küresel iklim değişikliğinin insanlığı giderek daha çok etkileyeceğini gerçeğini göz önünde bulundurarak 2053 vizyonumuzun odağına yeşil kalkınma devrimini oturduğumuzu ilan ettik. Yeşil Kalkınma Devrimi kapsamında öne çıkan temiz enerjiden atık yönetimine, yeşil alan miktarının artırılmasına kadar pek çok başlık belediyelerimizi de ilgilendiriyor. Sizleri bu hususa özellikle önem vermeye, gerekli hazırlıkları bir an önce yapmaya, Yeşil Kalkınma Devrimimizi desteklemeye davet ediyorum. Esasen sürdürülebilir şehircilik ve eğitim politikaları konusunda hem müktesebatımızda hem vizyonumuz da diğer siyasi partilerin oldukça önündeyiz. Bu kapsamda geçtiğimiz 19 yılda medeniyetimizin en önemli taşıyıcısı olarak gördüğümüz şehirlerimizi çok büyük yatırımlarla dönüştürdük ,destekledik, güçlendirdik. Yeni yönetim sistemine geçtiğimiz 2018’den bu yana sadece Çevre ve şehircilik alanında yatırım bedeli 300 milyar TL’yi aşan 12.700 projeyi hayata geçirmişlerimizin ve ilçelerimizin tamamını kuşatan bu yatırımlar geleceğimize daha güvenle bakıyoruz” dedi.
“Afetlerin hepsine de anında müdahale ettik”
Hiçbir ayrım yapmadan, hizmet eden, eser üreten, yatırım yapan, her belediyeyi desteklediklerini ifade eden Erdoğan, “Afetler konusunda da aynı hassasiyeti gösteriyoruz. Son dönemde önce Elazığ ve Malatya’da ardından İzmir’de çok ciddi yıkımlara yol açan afetler yaşadık. Aynı şekilde Karadeniz bölgemizde adeta yerleşim yerlerini önüne katıp götüren sel felaketleri ile karşılaştık. Artvin, Rize şöyle batıya doğru gelelim Kastamonu, Sinop, Bartın, buralar afetler yaşadık. Yaz aylarında da Akdeniz ve Ege bölgelerimizde etkili olan orman yangınlarıyla yüzleştik. Antalya, Muğla buralarda da afetlerle de baş başaydık. Denizlerimizi işgal eden bir müsilaja maruz kaldı. Bu afetlerin hepsine de anında müdahale ettik. Arama ve kurtarma faaliyetleri hızla yürüttük. Kentsel dönüşüm faaliyetlerine hız verdik. Son 9 yılda 1 milyon 700 bin konutu dönüştürerek bu alanda önemli bir başarı kazandık. Ana muhalefetin başındaki zat nerede? İzmir’in belediyesi kimde? Onlara buradan sesleniyorum; yahu İzmir’de acaba o kaçak yapılaşmanın olduğu bölgelerde, o gecekonduların olduğu bölgelerde belediyeniz acaba nerede? Bir kentsel dönüşüm değişim projesi uyguladı mı yok. Benim İzmir teşkilatımın İzmir milletvekillerimin, mevcut belediye başkanlarımın, orada kapı kapı dolaşarak ve bunları da işaret ederek işte CHP’nin belediyecilik anlayışı budur, bakın kentsel dönüşüm değişim yok ama bir deprem yaşandı burada. Bu depremde merkezi yönetim olarak geldik. Gördüğünüz bu bütün yapılaşmaları biz yaptık ve şu anda da rezerv alanlarında yine bunları yapmaya devam ediyoruz” dedi.
Erdoğan, “Türkiye Çevre Ajansını kurarak depozito yönetimi yoluyla milli servetin heba olmasının önüne geçecek bir adım daha attık. Millet bahçelerimiz 2018 genel seçimleri hem de 2019 mahalli idareler seçimlerindeki en önemli projemiz. Bugüne kadar 67 milyon metrekare büyüklüğe sahip 113 millet bahçesini hizmete açtık hedefimiz bu projeyi genişleterek millet bahçelerimizin sayısını 410’a çıkarmaktır. Başkent Millet Bahçemizin sadece iki ayda 2 milyon kişi tarafından ziyaret edilmesi halkımızın da bu projeden memnuniyet duyduğunu gösterir. Bazı meseleler var ki çok küçük dokunuşlarla milletin gönlünü kazanmak mümkündür. Mesela bunlardan biri de evet buraya hassasiyetle dikkatinizi çekmek istiyorum, sokak hayvanları meselesidir. Maalesef medyada sık sık çocuklara saldıran başıboş köpeklerin yol açtığı facialarla ilgili üzüntü verici haberlere rastlıyoruz. Öncelikle sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil barınaklar olduğunu unutmamak gerekiyor. Şimdi ben buradan başta Büyükşehirlerimiz olmak üzere tüm belediye başkanlarıma sesleniyorum. Sahipsiz hayvanlar için lütfen önlem alın, sıcak ve güvenli barınaklar kurarak gıda artıklarından hayvan maması üretimini teşvik ederek, pek çok gönül kazanabiliriz, gönül kazanabilirsiniz. Böylece tüm vatandaşlarımızın sahipsiz hayvanların yol açacağı tehditlerden kurtulmasını sağlamış hem de kendisi de bir can olan hayvanlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz” şeklinde konuştu.
Osmanlıda uygulanan yöntemleri hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Osmanlı, ağaçlara meyveleri asarmış, bu meyvelerden gelsinler bu hayvanlar nasiplerini alsınlar. Aynen bunu da bulunduğumuz belde, ilçe VE illerde yapmamız mümkün. Bu adımları da artık bu dediğim barınaklar hem bu dediğin Ağaçlarda onların nasiplerini hazırlama görüldüğü gibi artık kırsalındaki sorumluluk alanlarıyla birlikte nüfusumuzun yüzde 95’inin barındığı şehirlerimizi daha yaşanabilir hale getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışmalıyız. Barınaklar sorununu hep birlikte aşmamız gerekiyor. Bu anlayışta belediyelerimizin faaliyetlerini de eldeki imkanları seferber ederek destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Aşmamız gereken ilk bent 2023’tür”
Erdoğan, “2019 seçimlerinde yayınlanan manifestoyu hatırlatarak,2019 seçimlerinde yayınladığımız manifestoyu asla akıldan çıkarmamamız gerekiyor. Şehir planları uzun vadeli hazırlanacak. Alt yapı ve ulaşım sorunları tamamen çözülecek. Kentsel dönüşüm çalışmaları bölgelerin özelliklerine göre yönetilecek. Belediyenin kaynakları doğru ve açık şekilde kullanılacak.
Her türlü şaibeden uzak durmanız önemlidir. Bundan asla taviz veremeyiz. Hiç bir AK Parti belediyesi için Allah göstermesin şaibe konuşulmamalı. İmar planlarından bindiğiniz araca, ihalelerden özel hayatınıza kendinize ve bize söz getirecek en küçük söz, şatafat, israf, kibir görüntüsüne meydan vermemelisiniz. Tüm çalışmalarınızı 2023 seçimlerine göre ayarlamanız gerek. Aşmamız gereken ilk bent 2023’tür” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını söyle sürdürdü:
“Klasik Türk musikisinde önemli bir üstat Alaattin Yavaşça’yı hakka uğurluyoruz. Gaziantep’te kendisi için yapılmış kültür sanat merkezinin açılışını yapacağız. Biz Gaziantep’teyiz, arkadaşlarımız vekaleten cenaze törenine katılacak. Ailesiyle görüştüm, oğlum da kendisini çok sever ve sayardı. Tüm teşkilat mensuplarımıza tüm vatandaşlarımıza selamlarımı götürmenizi istiyorum yapacağımız istişarelerin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum yerel yönetimler Başkanlığımıza bu güzel buluşmayı temin ettiği için aynı şekilde teşekkür ediyorum.”