İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, güç kaybeden AKP iktidarının HDP ile CHP’yi eşleştirip İYİ Parti’yi de işbirlikçi gibi göstermeye çalışarak muhalefet partilerini “topyekun ihanet içindeymiş gibi” lanse etme çabasında olduğunu ileri sürdü. “Şovenizme izin vermeyin, ne ülkeye ne de kimseye yarar getirir” diyen Çıray, “Türkiye üzerine büyük oyunlar oynanırken, millî ve vatansever bir partinin üyesi olarak temin ederim ki bu oyunları ancak birlik ve beraberlik içinde aşabiliriz. Muhalefeti böleceğim diye aşırı milliyetçiliği ve güvenlikçiliği yükseltip yeni etnik problemler yaratılmasın” ifadelerini kullandı. Çıray’ın konuşması AKP sıralarında ses getirdi.
TBMM’de bir konuşma yapan İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, ekonomi, iç ve dış politika konularında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Çıray, son zamanlarda ekonomiyi canlandırmak için akıl dışı hamleler yapıldığını vurgularken, “Ülkemize yöneltilen ekonomik saldırı püskürtülmüş, her şey yoluna giriyormuş gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor ancak bunlar sürdürülebilir değil. Partimizin ekonomistlerine göre de bunlar ileride daha büyük sorunlara neden olacak tedbirler. AKP’nin ekonomistleri bile bu kadar yanlış yapmayacağına göre bunun nedeni ne” diye sordu.
YENİ STRATEJİ ARAYIŞINDALAR…
HDP üzerinden yürütülen tartışmalara da değinen Aytun Çıray şunları söyledi:
“HDP bugün ortaya çıkmadı, şimdi neden bu kadar gündemde? Bazı siyasetçiler tarafından HDP ile CHP eşleştirilip İYİ PARTİ de iş birlikçi gösterilmeye çalışılmakta. Yani akıldışı yaralayıcı bir tutumla muhalefet partilerini topyekûn ihanet içindeymiş gibi gösterme çabası var. Bunun anlamı ne? Bu iş nereden çıktı? AKP tabanını bölecek Babacan ve Davutoğlu oluşumlarına dikkatinizi çekerim. Oradaki gelişmeleri bilmiyorum ama siyasi ve ekonomik darboğaza giren iktidarı rahatsız ettikleri ve yeni strateji arayışlarına soktukları belli oluyor.”
ŞOVENİZM ÇIKIŞI
Çıray, çarpıcı değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Bakın, partilerüstü bir anlayışla kalben ve samimi olarak tavsiye ediyorum: Bunların iktidarınızın dış ve iç politika tercihlerini tetikleyecek şekilde etkilemesine ve şovenizme izin vermeyin, ne ülkeye ne kimseye yarar getirir. Böyle bir şey olacağına ihtimal vermememe rağmen, ‘olmaz olmaz’ deyip uyarı görevimi yapmak istedim. Sakın olaki seçimden kaçmak istediğimiz basit yorumları üzerine siyaset kurmayın ve o seçimleri kazanmak için, yine içeriye tahvil edilecek yeni dış politika maceralarına girilmesin. Türkiye üzerine büyük oyunlar oynanırken, millî ve vatansever bir partinin üyesi olarak temin ederim ki bu oyunları ancak birlik ve beraberlik içinde aşabiliriz. Muhalefeti böleceğim diye aşırı milliyetçiliği ve güvenlikçiliği yükseltip yeni etnik problemler yaratılmasın.”
AKP’NİN YENİ PLANI BU MU ACABA?
“Hangisi olursa olsun, emperyalist devletlerin gazına gelmeyin” şeklindeki uyarısını tekrarlayan Aytun Çıray, “Onlar, Suriye’nin sınırlarını Obama sizi aldattığı zaman çoktan çizmişlerdi. Türkiye’nin Batı blokuyla köprüleri atması ve ekonomik olarak çok daha kötü bir noktaya sürüklenmesi bazı ülkelerin işine gelebilir, bunu teşvik de edebilirler. Bazı AKP’lilerde bunları yapıp, yeni bir dış politikayı iç politika kahramanına dönüştürüp seçime gidelim fikrinin oluştuğunu duyuyorum. İnşallah dedikodudur, aksi durumda ülkeye büyük bir fatura çıkar” ifadelerini kullandı.
AKP’DEN SES GELDİ…
Çıray’ın TBMM’de dikkatle dinlenen konuşmasına ve dile getirdiği endişeye AKP sıralarından yanıt geldi. AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Muş, “Yanlış duymuşsunuz. Siz kendi partinizin içini dinleyin” çıkışını yaptı.
ÇARE CUMHURİYETÇİ DIŞ POLİTİKA
Konuşmasına devam eden Çıray, şunları söyledi:
“Bazıları Cumhur İttifakı’nın bu taktik siyasetle daha da güçlenerek iktidarı sürdüreceğini hesap ediyor olabilir ama biz, AKP’nin kendi menfaatleri ile ülke menfaatleri arasında bir çelişki yaratarak başarısız olmasındansa -millî siyaset anlayışımızın gereği olarak- paralellik yaratarak başarılı olmasını tercih ederiz. Değerli vekillerim, cumhuriyetçi dış politika hayalci değil, gerçekçidir; cumhuriyetçi dış politika çatışmacı değil, uzlaşmacıdır. Hatay’dan Kıbrıs’a, Kerkük’ten Kardak’a defalarca şahit olduğumuz üzere, her daim savaşın bedelini barışın ödülüyle tartarak hareket etmiştir. Hukuka, barışa, diyaloga öncelik vermiş ancak bu yollar tıkandığında milletin menfaatlerini savunmak için gereken neyse yapmaktan asla kaçınmamıştır. Cumhuriyetçi dış politikanın pusulası filanca ya da falanca devlet değildir, bizim ve halkımızın menfaatleridir.”