ERGÜN AYDOĞAN
AVRUPA’da, Türkiye’nin değişik yerlerinde taraftarı olduğumuz Galatasaray’ın şampiyonluk sevincini, coşkusunu yaşadık ama Çorum’da GS şampiyonluğunu yaşayacağımız yüz yıl düşünsek aklıma gelmezdi, ama oldu. GS’nin 21’inci şampiyonluğunu Çorum’da kutladık.
Nasıl oldu? Anlatalım…
24 Haziran’daki büyük maça hazırlanıyoruz! Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin çalışmalarına milletvekili arkadaşlarımız ile birlikte destek, katkı veriyoruz. O nedenle son şampiyonluk maçını izlemek üzere İzmir’e değil, Muharrem İnce’nin manifesto açıklaması ve miting için Samsun’a gittik.
Saat 13.00’te Türkiye’nin beklediği manifesto açıklamasına tanıklık ettik, bununla ilgili düşüncelerimiz var, ayrıca yazacağız. Manifesto açıklamasından sonra Samsun meydanında toplanan coşkulu kalabalığa hitap eden İnce’nin meydanı coşturan, kendisine hediye edilen makam aracı; bisiklet şovuna tanıklık ettikten sonra Ankara’ya dönmek için yola çıktık.
Çıktık ama İzmir’e gidemediysek ekranlardan sezonun maçını izlemeyeceğiz demedik. Maç saatine kadar Ankara’ya yetişmemiz mümkün değil o halde yolda bir yerlerde mola verip maçı izleyeceğiz. Samsun, Ankara güzergâhında en uygun yer Çorum olarak kararlaştırdık; maçı izledik, 21.00’de maç bitti, Çorum meydanı anında şenlendi; meşaleler, marşlar, davullar, zurnalar meydan yıkılıyor. Çorum’da şampiyon olmak da varmış!
Şampiyon GS son maçında stresliydi, güzel oynamadı, şampiyona yakışan bir maç oynamadı ama olsun sonuçta hedefe ulaştı. GS bu sezon kolay şampiyon olmadı.
Sık değişen yönetimler, maddi sıkıntılar, UEFA’dan gelen cezalar. GS’nin durumu son iki sezondur iyi değildi. Sezon başında Avrupa faciası, yeni kurulan takım… Yetersiz bir hoca; İgor Tudor. Sezon ortasında olağanüstü kongreye giden Dursun Özbek ve gelen kamuoyunun çok da tanımadığı Mustafa Cengiz. Ama Allah için Mustafa Cengiz çok başarılı bir yönetim anlayışı ile hem takımın şampiyonluğuna katkı yaptı, hem de Avrupa sıkıntısını çözerek GS’nin Avrupa’ya gidişinin önünü açtı. Abdurrahim Albayrak’ın katkıları yok sayılabilir mi? Şimdi birkaç gün sonra GS’nin kongresi var. GS’nin Avrupa ve Türkiye’de istikrarlı bir başarı elde edebilmesi için sanki Mustafa Cengiz yönetiminin devamı GS için daha hayırlı gibi gözükmektedir. Genel kurul gereğini takdir edecektir…
Bu şampiyonluğun sayısız kahramanı vardır elbette ama en büyük kahramanı hiç kuşku yok, teknik direktör Fatih Terim’dir. Fatih Terim GS için teknik direktörden çok fazla anlam içermektedir. Fatih Terim sezon ortasında da olsa gelmeseydi; şampiyonluk çok zordu.
Koca bir sezonun birçok anısı, kırılma anları, kahramanları var; hepsinin emeğine yüreğine sağlık. Ama öyle kırılma anları var ki, bazılarını anımsatmak isterim. Taraftar olarak, yüreğimizin ağzımız geldiği, ah gitti dediğimiz anları oldukça çok yaşadık.
Bir kere kadroya bile giremeyen; Selçuk İnan, Ryan Donk, Rodriguez, Sinan Gümüş gibi değerleri ortaya çıkaran, takıma en yüksek katkı sağlamalarının yaratıcısı, en kritik anlarda taraftarı motive eden, attığı konsantrasyon twetleri ile yönetimin dikkatini çeken imparator hoca Fatih Terim’in hakkını teslim etmek gerekir.
- haftada kendi sahasında 1-0 geriye düştükten sonra Sinan’ın sonradan oyuna girip bir gol, bir asistle maçı çevirmesi… 28. haftada Gençlerbirliği karşısında uzatmalarda yenilen gol, yaşanan hüzün, ortaya çıkan kaygılar… 29. haftada en önemli rakiplerden Başakşehir’i çok da zorlanmadan yenmek. Ama maçtan önce cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başakşehir’i destekleyen açıklamaları, taraftarı tribünlere davet etmesi; eyvah! Başakşehir devlet eliyle şampiyon yapılacak kaygıları! 30. haftada ise öldü öldü dirildi denilen hafta oldu. GS için lig bitti denilen an Alanya maçıydı, Sinan Gümüş maçın 82. dakikasında sahneye çıktı skoru 3-2’ye getirdi, 90+1’de Emre Akbaba’nın mutlak göllük vuruşunu çıkaran Muslera sahneye çıktı; gitti denilen maçı, kaçtı denilen şampiyonluğu geri getirdi. Çok anılar var çok…
Çok bildiğini zanneden hakem eskisi Ahmet Çakar gibi; GS’nin 4. olur öngörülerinden sonra hala yorumcu olarak TV’lerde yer bulacaklara da verilebilecek en anlamlı mesajlar bu şampiyonlukla verilmiştir.
GS yönetimdeki istikrarını sürdürür, yeni bir yönetim denemesine girmez, bütçe ölçülerinde kadro eksiklerini giderir ise yeni sezonun en iddialı takımı olur ve de uzun yıllardır uzak kaldığı Avrupa başarılarını tekrar taraftara ve Türkiye’ye yaşatır.
- şampiyonluk başta tribünlerde rekor kıran, ekranları başında heyecana ortak olan, yurtdışında GS’nin başarıları ile sevinen taraftarlara ve tüm futbolseverlere kutlu olsun.