Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU
CHP’nin on beş milletvekili, İyi Parti’yi seçim dışı bırakmamak adına Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla Akşener’e yazılmıştı.
‘Demokrasiyi kurtarmak’ adına da olsa, CHP’li on beş milletvekilinin yüzünden düşen bin parçaydı.
Bu durumdan hoşnut olmadıkları ortadaydı.
Onlardan biri de CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın’dı.
Birkaç gün süren İYİ Parti macerası sırasında kimselerle konuşmadı; özellikle basından uzak durmayı tercih etti.. Açıklama yapmadı, Meclis çalışmaları hakkında bir paylaşımı olmadı; kapattı kendini.
Bir kez arayıp şaka yollu sordum:
“Nasıl, Meral Akşener’le anlaşabiliyor musun?..”
Normalde gülünecek bir şakaydı, hiç gülmedi.. “Sonra konuşuruz, gelişmeleri bekleyelim” dedi, kapattı.
Akın ve diğer milletvekilleri, yeniden CHP’ye döndü.
Ama birkaç günlük İYİ Parti maceraları süresince akıllarını kurcalayan çeşitli sorular vardı.
Siyasi mefta olabilirlerdi.
CHP’den ayrıldıktan sonra İYİ Parti saflarında aday gösterilme olasılıkları var mıydı?
CHP ile yola çıktıkları siyaset yolculuğunda, İYİ Parti ile zorunlu halden devam etmenin kendileri için ne gibi handikapları olacaktı?
Falan filan.
Neyse ki geri döndüler.
Dönüşün ardından aradım Ahmet Akın’ı..
“Her şey çok güzel olacak” modunda.
Neşesi, keyfi yerinde.
Hâttâ basın açıklamalarına, soru önergelerine başladı bile.
En neşeli olduğu bölümse, parti tabanında hazırlanan olası aday listelerindeki yeri.
Hemen hepsi Ahmet Akın’ı birinci sıraya oturtuyor.
Kılıçdaroğlu da muhtemelen öyle yapacak.
Bu ortamda kim olsa keyiflenir.