ERGÜN AYDOĞAN
ABD nüfusunun en zengin yüzde 0,01’i tüm servetin yüzde 22’sine sahip, diğer taraftan nüfusun düşük gelirli yüzde 90’ı da tüm servetin yüzde 22’sine sahip.
Çin’de 319 dolar milyarderi,
Rusya’da 96 dolar milyarderi,
Hindistan’da 101 dolar milyarderi,
Japonya’da 33 dolar milyarderi,
Türkiye’de 36 dolar milyarderi var. Türkiye’de hesaplarında 1 milyon TL olan 166 bin kişi vardır.
Dünyanın en büyük sorununun ‘gelir dağılımı eşitsizliği’ olduğu kabulünün gölgesinde, dünya zenginleri Davos’ta 49’uncu kez bir araya geldi. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) 22-25 Ocak tarihlerinde 110 ülkeden 3 bine yakın katılımcı ile geçmiştekilerden sönük geçti.
Basın, Dünya gazetesi ve Osman Ulugay’ın yazılarından takip etmeye çalıştık.
Daha da Davos’a gelmem diyen Erdoğan katılmadı; Türkiye’den 3 bakan katıldı. Geçen yıl Davos’un yıldızı olan ABD Başkanı Trump da bu yıl katılmayanlardan.
Dedik ya zenginin malı!
WEF’e standart üyelik 60 bin dolar (60 bin İsviçre Frangı), organizasyona stratejik ortak üyelik 600 bin dolar. Davos zirvesine katılmak içinde 27 bin dolar ekstra ücret talep ediliyor.
İngiliz yardım kuruluşu Oxfam hazırladığı rapora göre en zengin 26 kişinin serveti dünya üzerindeki 3.8 milyar insanın servetine denk düşüyor.
Milyarderlerin toplam serveti geçtiğimiz yıl 900 milyar dolara yükselmiş. 3.4 milyar insan günde ortalama 5.50 dolardan daha az kazanarak yaşam mücadelesi veriyor. Dünyanın en zenginleri geçen yıl servetlerine günde ortalama 2.5 milyar dolar kattı.
Dedik ya zenginin malı, zenginin derdi!
Siyasi karmaşanın tetiklediği ekonomik belirsizlikleri ve otomasyondaki gelişmeleri işlerine tehdit olarak gören insanların gelecekleri için devletten çok işverenden çözüm beklediğini gösteriyor. İşverene duyulan güven hükümete duyulan güvenden 27, medyadan 28 puan daha yüksek.
İnsanlığı tehdit eden sorunları, küreselleşmenin geleceğini tartışmak için bir araya gelen dünya zenginleri iklim değişikliği, doğal afetlerin yarattığı büyük tehditten siber saldırılara, gelir ve servet eşitsizliğindeki yükselmenin olumsuzluklarını, bilim ve teknolojinin çok yönlü etkilerine kadar sayısız konuyu tartıştılar.
Kendi yarattıkları sorunlara çözüm aramak için bir araya geldiler!
Dünyaya yön veren etkin siyasetçilerin Davos toplantılarına verdikleri önem, ilginin yıldan yıla azaldığı bir gerçek.
Dünya Ekonomik Forumu misyonunu ‘dünyanın durumunu iyileştirmek’ olarak tanımlar.
Üst düzey şirket yöneticileri, önemli siyasetçiler, devlet adamları, akademisyenler ve sanatçıların katıldıkları toplantılarla ‘dünyanın durumunu iyileştirmesine’ katkı sunacağı bekleniyor.
IMF ve BM gibi uluslararası kuruluşlar toplantı sırasında açıkladıkları son tahminlerle, dünya ekonomisindeki büyümenin 2019 ve 2020’de yavaşlayacağını ilan ederek dünya zenginlerini üzdü! Ticaret savaşları, uygulanacak politikalarla ilgili belirsizlikler, jeopolitik gelişmeler CEO’ları tedirgin etti.
Kapitalizm kendi yarattığı sorunları, insanlığın ortak sorununu çözüyormuş gibi kendi sorunlarını çözüyor; düşen gelirini artırmanın çaresini arıyor. Ülkemizin önemli kapitalistlerinden Ali Koç kapitalizmi sorgulayınca nasıl da mutlu ediyor her birimizi!
Emperyalizmle olan mücadeleye kapitalizmi dahil etmediğinizde kazanılacak zafer kalıcı olmaz.
Sol’un bulunmadığı cumhuriyet ayakta kalmakta zorlanıyor; Cumhuriyet’in kimsesizlerin kimsesi olma vaadi inandırıcılığını kaybediyor.
Küresel kötü gidişata karşı dünyada dip dalgası olarak demokratik sosyalizm yükselirken; Türkiye hala emperyalizm ve kapitalizm arasındaki bağı kuramamış bir şekilde defalarca başarısız olmuş yöntemlerle mücadele etmekte ısrar edilerek sonuç alınacağı sanılıyor.
Zengin arabasını dağ bayır aşırır, fakir düz yolda şaşırır…
