
Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU
BÜYÜKŞEHİR’in Avlu’daki balık tutma etkinliğine değinelim biraz.
Maksat şu:
“Çocuklara doğa bilincini ve hayvan sevgisini aşılamak.”
Balık tutarak yani.
Yağmur yağınca çöp deresine dönüyor diye manşetler attırdıkları Avlu’daki yapay derede hem de…
Taaa Edip Uğur zamanında suya salınan sazanlardı bunlar.
“Edip’in balıkları ölüyor” diyorlardı.
Avlu denilen mekanı yerden yere vuruyorlardı.
Avlu’da ne değişti?
Fazladan bir iki marka kahveci dükkanı açıldı, halk ilgi gösterdi, Avlu’nun popülaritesi arttı.
Bittabi, halkın nabzı mühim.
Ne yapacaksın o zaman?
Yapay derede balık tutturacaksın meselâ çocuklara.
Hayvan ve doğa sevgisi aşılamak için.
Doğa sevgisi doğada aşılanır.
Yapay derelerde, doğal olmayan AVM’lerde değil.
“Balığı tut, sev, bırak…”
Slogan bu.
Tutuyorsun, seviyorsun, bırakıyorsun.
Balık oltaya geliyor.
Olta çenesine takılıyor.
Yaralanıyor hayvan.
Sonra, oltayı çıkarıp salıyorsun suya.
Canı yanıyor, farkında mısın?
Hayvan sevgisi böyle aşılanmaz.
Bu işin başka yöntemleri var.
Bir de harbiden vatandaş gelsin yani.. Belediye çalışanları ve onların çocukları değil…