Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU
İSRAİL VE Amerika’yı protesto etmek yetmez.
ABD’nin Kudüs politikası ekseninde daha da azgınlaşan İsrail’i alanlarda, camilerde, sokaklarda, caddelerde telin etmek, ABD ve İsrail’in gücünü kırmaz. Protestolar bir işe yaramaz.
Balıkesir’in kırk bir bayrak adamından biri Leblebici Raşid’in deyişiyle:
“Düşman protesto edince çeker gider mi sanıyorsunuz…”
Cümlenin devamı şöyle:
“Bu işi halledecek tek şey delikli demirdir…”
Leblebici Raşid, İzmir’i işgal eden Yunan’ı protesto etmeyi düşünen Balıkesirli kuvvacılara böyle sesleniyor.
Delikli demir kullanacak değiliz elbet.
Bugünün delikli demiri ekonomidir.. Ekonomiyle güç kazanırsın, ekonomiyle savaşırsın, ekonomiyle alt edersin.
Kınama işini Birleşmiş Milletler de yapıyor.. Onca devletin üye olduğu BM, her eyleminden sonra İsrail’i kınıyor, uyarıyor falan.
Fazlası yok.
Neden yok?
Çünkü orası İsrail.. Arkasında Amerika var, Amerika’nın İsrail’i ayakta tutmak için çalışan büyük sermayedarları var, küresel şirketleri var.
Müslüman Arap ülkeleri kendisine yancı yapmış bir ABD – İsrail birlikteliği var.
Türkiye kınıyor, protesto ediyor, telin mitingleri düzenliyor da..
Müslüman Arapların sesi çıkıyor mu?
Hele de Ramazan ayı başlamış; İslam coğrafyası için kutsal günler bunlar. İsrail Ramazan falan dinlemiyor, Filistin halkına mermi yağdırıyor; bir tek Arap devleti “eeeyyy İsrail” demiyor!
Nasıl desinler…
Suud’u saymayın zaten, Amerikan uşağıdır.
Gerisi, Büyük Ortadoğu Projesi dedikleri operasyon kapsamında kendi içinde darmaduman olmuş zaten, başlarını kaldırıp dünyaya bakacak güçleri yok.
Etkisizleştirilmiş, kuşatılmış, işgal edilmiş, kan ve ölüm kokan bir coğrafyaya dönüştürülmüş Ortadoğu’da, dönüp Filistin’e bakan olur mu?
Bir tek biz varız yani.
O da protestodan ibaret.
“Kahrol İsrail.. Kahrol Amerika…”
***
İSRAİLLİ diplomatları ülkelerine göndermek de çözüm olmaz.
Hem zaten kısa süre sonra normalleşme yaşanır, diplomatlar görevlerine döner.
‘Van minüt’ün de kâfi gelmediğini gördük bu süreçte.
Biz van minüt dediğimizle kaldık, İsrail azgınlığını arttırdı.
Şimdi protesto ediyoruz ya İsrail’i..
Karşılık gecikmiyor..
İsrailli parlamenterler, sözde Ermeni soykırımını tanıma kararı için Netanyahu’ya çağrı yapıyor.
***
ASIL önemli olan, İsrail ve Yahudi sermayesi için önemli bir Pazar olan Türkiye’nin bu alanda performans göstermesi.
Envai çeşit sektör, envai çeşit ürün İsrail mahreçli.
İsim isim, marka marka zaten az çok biliyorsunuz hepiniz.
Yemeyin, içmeyin, kullanmayın, tüketmeyin, almayın, satmayın.
Raflardan indirin meselâ.
“Bu işyerinde İsrail mahreçli ürünler satılmamaktadır” diye yazın, yazabilir misiniz?
Tohum almayın haydi.. Dünyanın en önemli tohum üreticilerinden olan İsrail’in ürettiği hibrit tohumları kullanmayın.. Tarlanıza yerli ve milli tohumları saçın.
Arkasında Yahudi sermayesi olan içecekleri, yiyecekleri tüketmeyin.
Temizlik maddelerini kullanmayın.
Tarımda, hayvancılıkta, sanayide, her şeyde İsrail mahreçli hiçbir mamul, yarı mamul ya da hammaddeye yer vermeyin.
Almayın, satmayın, aldırmayın, sattırmayın.
Telin mitinglerinde, “İsrail mallarını boykot ediyoruz” demiyor hiç kimse.
Sadece Filistin halkının gördüğü zulüm üzerinden bindiriyorlar.
Ekonomik bindirme yok!
Bizden giden mal varsa onlara.. Yollamayın.
Türk ekonomisine eksi yazar belki ama, İsrail’in normalleşmesine yardımcı olur.
***
TÜRKİYE ve İsrail arasındaki alım satım rakamları 5 milyar Dolar’a yakın.
Bizim için büyük para.
Daha çok bizim İsrail’den ithalat yaptığımız gibi bir algı var; ama tam tersi. Ekonomi Bakanlığı’nın 2017 verilerine göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi 4.9 milyar Dolar. Bu rakam 2014’de 5.8 milyar Dolar’a ulaşmış.
2014’de ithalat ve ihracat kafa kafayla neredeyse.. 2017’de 3.4 milyar Dolar ihracat yapmışız, ithalat rakamı ise 1.5 milyar Dolar.
Demek ki biz daha çok satmışız onlara.
Demek ki İsrail daha çok bağımlı olmuş Türkiye’ye.
***
MAVİ MARMARA olayında da bağırdık çağırdık, protesto ettik, “kahrol İsrail” sloganları attık.
Diplomatik gerginlik yaşandı falan.
Ama ticarete devam.
Demek ki bu işlere ekonomiyi karıştırmıyorlar pek.
Diplomatları ülkelerine postalamak, telin mitingleri düzenlemek, cami çıkışlarında protesto gösterileri yapmak, bayrak yakmak falan.. İç siyasete malzeme.