TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri sırasında CHP’li Mehmet Tüm ve AKP’li vekiller arasında gerginlik yaşandı?.CHP Balıkesir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Mehmet Tüm’ün bütçe konuşmasında “Aleviler Diyanet’e haklarını helal etmiyorlar” sözü TBMM Genel Kurulu’nda tartışmalara neden oldu.”Aleviler Diyanet’e haklarını helal etmiyorlar!”Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerinde “gelir gider dengesi” üzerine söz alan CHP’li Mehmet Tüm, 2018 bütçesinin vatandaşın dengesini TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri sırasında CHP’li Mehmet Tüm ve AKP’li vekiller arasında gerginlik yaşandı.
CHP Balıkesir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Mehmet Tüm’ün bütçe konuşmasında “Aleviler Diyanet’e haklarını helal etmiyorlar” sözü TBMM Genel Kurulu’nda tartışmalara neden oldu.
“Aleviler Diyanet’e haklarını helal etmiyorlar!”
Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerinde “gelir gider dengesi” üzerine söz alan CHP’li Mehmet Tüm, 2018 bütçesinin vatandaşın dengesini bozduğunu ifade etti. Konuşmasında Alevilerin vergi vermesine rağmen hizmet alamadığını vurgulayan CHP’li Tüm, hükûmete dönerek Alevilerin Diyanet İşleri Başkanlığına ve TRT’ye vergilerini helal etmediğini belirtti. Bunun üzerine Meclis’te çıkan tartışmaya Meclis Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’nın da dahil olmasıyla Meclis’te kısa süreli gerginlik yaşandı.
“Bu bütçe yandaşın, rantçının, faizcinin, tefecinin bütçesidir!”
İşte CHP’li Mehmet Tüm’ün bütçe konuşmasından satır başları:
“80 milyon yurttaşımız, işçisiyle, esnafı ve emeklisiyle sadece bu bütçenin kendileri için ne ifade ettiğini merak ediyorlar. Sizin burada ‘bütçe artıyor’ veya ‘ekonomi büyüyor’ sözleriniz halkımıza hiç inandırıcı gelmiyor. ‘Ekonomi yüzde 11 büyüdü’ diyorsunuz ama halkın ekonomisi büyüdü mü, hayır. Ekonomik büyüme emeklinin geçim derdini çözdü mü, hayır. İşçiler emekçiler esnaflar köylüler geleceğe güvenle bakabiliyor mu, hayır. Bu bütçe 80 milyon vatandaşın değil; yandaşın, rantçının, faizcinin, tefecinin bütçesidir.”
İnsanlar bir bankanın kartıyla diğer bankanın borcunu kapatıyor!
“Halkımız gittikçe daha da yoksullaşıyor. Türk-İş’in rakamlarına göre, Kasım ayında açlık sınırı bin 567 liraya, yoksulluk sınırı ise 5 bin 105 liraya çıktı. Ülkemizde 7 milyon asgari ücretli açlık sınırının altında yaşıyor, insanlar temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar. İnsanlar bir bankanın kartıyla diğer bankanın borcunu kapatıyor. 16 Nisan referandumunda ‘evet çıkarsa ekonomi şaha kalkacak’ demiştiniz. Şimdi enflasyon oranı yüzde 17’leri geçti. İşsizlik durmadan artıyor. Torba yasayla gıdadan enerjiye kadar tüm tüketim kalemlerine zam yapıldı. Gelir vergisine zam yapıldı, kiralar arttı. İletişim vergileri iki katına çıktı. ‘Dolardaki artış vatandaşı etkilemiyor’ diyorsunuz ama dolar artınca benzin, ulaşım, doğalgaz fiyatları arttı. Dışarıdan ithal edilen her şeye zam yapıldı. ‘Ekonomimiz coştu’ diyorsunuz ama halkın ekonomisi kan ağlıyor.”
Saray’a bu yıl ne kadar ek ödenek çıkardınız?
“Bütçedeki gelirin en önemli ayağı vergilerdir. ‘Milli güvenlik’ dediniz, vergilere zam yaptınız. ‘Savunma harcamaları var’ dediniz, vergileri artırdınız. ‘Milli mesele’ dediniz, yeni vergiler çıkardınız. Bu vergilerle Saray’ın örtülü ödeneğini sürekli artırdınız. Cumhurbaşkanlığına ve Başbakanlığa kaç defa ek ödenek çıkardınız? ‘Saray’a para yetmedi’ diye bu yıl Saray’ın örtülü ödeneğini kaç defa artırdınız? Saray’a bu kadar cömert olup açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca insana neden bu kadar cimri davranıyorsunuz? Bir taraftan, fakir fukaradan topladığınız vergileri, örtülü ödeneklere, gizli hizmet giderlerine aktarıyorsunuz. Diğer taraftan, ÖTV, KDV, MTV, ÖTV’nin KDV’siyle, maaş kesintileriyle halkımızı perişan ediyorsunuz.”
Asıl ihanet, FETÖ’yü bu ülkenin başına bela etmektir!
“80 milyonluk ülkenin vergileri yandaşa, rantçıya, faizciye, tek adamın harcamalarına ve lüks araçlarına gidiyor. Hesap sorduğumuzda da AKP’nin Genel Başkanı bizlere ‘Ana hıyanet partisi ülkeye yaptıklarımızın hiçbirini görmüyor’ diyor. Biz ülkeye yaptıklarınızı çok iyi görüyoruz ve biliyoruz. Asıl ihanet, 80 milyonu yoksullaştırıp Man Adası’na vergi kaçırmaktır. Asıl ihanet, İranlı bir sahtekardan rüşvet alıp ülkemizin itibarını yerle bir etmektir. Asıl ihanet, ülkeyi parsel parsel teröre, rantçıya, yandaşa peşkeş çekmektir. Asıl ihanet, ormanlarımızı, derelerimizi, doğamızı millete küfredenlere teslim etmektir. Asıl ihanet, FETÖ’yü bu ülkenin başına bela etmektir. Devletin tüm kurumlarını, orduyu, yargıyı onlara teslim etmektir. Asıl ihanet FETÖ ne istediyse hepsini vermektir. Kimin ihanet içinde olduğunu halkımız çok iyi biliyor.”
Milli piyango haram da, milyonlarca Alevi’den Diyanet’e giden vergiler sizce helal midir?
“Diyanet İşleri Başkanlığı geçtiğimiz gün ‘milli piyango haramdır’ diye bir açıklama yaptı. Ülkemizde bu kadar yoksul ve işsiz varken, iktidarın milyonlarca vergi kaçırmasına neden “haram” demiyorsunuz? 80 milyondan vergi alan bir kurum olarak neden bir kez bile ‘rüşvet, hırsızlık, yolsuzluk haramdır’ demiyorsunuz? Çocuklara tecavüz edilirken, kızlarımız yurtlarda yanarken bir kere bile neden ‘yazıktır, günahtır’ demediniz? Kadın cinayetleri, işçi cinayetlerine fıtrat denirken tek kelime bile etmediniz? FETÖ din yalanlarıyla insanları kandırırken neden tek bir kelime söylemediniz? Şimdi milli piyangoya haram diyorsunuz. 80 milyondan vergi alıp sadece tek adam propagandası yapan TRT’nin aldığı vergiler sizce helal midir? Milli piyango haram da, milyonlarca Alevi’den Diyanet’e giden vergiler sizce helal midir? Alevilerden aldığınız vergileri sadece tek bir mezhebin hizmetine aktarmanız sizce helal midir? Aleviler ödedikleri vergileri sizlere helal etmiyorlar. Halen bu insanları eşit yurttaş olarak görmüyorsunuz. Asıl bu ötekileştirici anlayış, halka ihanet eden anlayıştır.”
Diplomalılar işsizlikten intihar ederken, diplomasızlar vergi cennetlerine milyonları kaçırıyor!
“Milyonlarca insan işsiz durumda iş bulamıyor. Aralık ayı itibariyle gerçek işsizlik 5 milyonu aşmış durumdadır. Her beş gençten ikisi işsiz durumdadır. Üstelik bunların çoğu da diplomalı gençlerimizdir. Ne yazık ki, diplomalılar işsizlikten, ekonomik sıkıntıdan intihar ederken, diplomasız adamların ülke yönettiği, vergi cennetlerine milyonları kaçırdığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu bütçede yer vermediğiniz işsiz gençlerimiz bu yaptıklarınızı asla unutmayacaklardır. Korkuyla, baskıyla, sindirmeyle, “ekonomimiz coşuyor” yalanlarıyla asla kimseyi kandıramazsınız. Biz rant için değil, halk için bütçe istiyoruz diyor.”